Ukrayna ve Rusya arasındaki ateşkes belirsizliği devam ederken, İngiltere çevrimiçi bir Ukrayna Zirvesi düzenledi. Bu zirveye, Ukrayna’nın müttefikleri olan 26 ülke katıldı ve burada Ukrayna’nın güvenliği ile Rusya’ya yönelik daha fazla yaptırım konuları masaya yatırıldı. Zirvenin ardından bir basın toplantısı düzenleyen İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Ukrayna’nın “barış tarafında” olduğunu ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ateşkesi ertelemeye çalıştığını ifade etti. Starmer, dünya ülkelerine ateşkes için çağrıda bulunarak, “Dünya harekete geçmeli. Boş sözlerden vazgeçilmeli. Mesajım net; ister erken, ister geç, Putin masaya oturmak zorunda kalacak” şeklinde konuştu. Ayrıca, Rusya’nın neden olduğu kaosun İngiltere’deki etkilerine de dikkat çekti.
Starmer, zirveye dair yaptığı açıklamada, “İstekli koalisyon Avrupa Birliği’nden (AB), Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’dan ortakları bir araya getirdi ve Japonya gibi diğer ülkelerin desteğini de aldık” ifadesinde bulundu.
“ÜLKELER, OPERASYONEL AŞAMAYA GEÇMEMİZ GEREKTİĞİ KONUSUNDA ANLAŞTI”
Destek veren ülkelerin çabalarının devam etmesi gerektiğini vurgulayan Starmer, “Rusya’ya baskıyı artırmaya, Ukrayna’ya askerî yardım akışını sürdürmeye ve Putin’in savaş makinesini zayıflatmak için Rusya ekonomisine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırmaya devam edeceğimiz konusunda anlaşmaya vardık” dedi.
Barış anlaşmasına doğru ilerlemek için gereken pratik çalışmaların hızlandırılması gerektiğini ifade eden Starmer, “Askerlerimiz bu hafta perşembe günü Birleşik Krallık’ta toplanacak ve barış anlaşmasının arkasında durmak ile Ukrayna’nın gelecekteki güvenliğini sağlamak amacıyla sağlam planlar geliştirecekler” şeklinde konuştu. Starmer, Başkan Trump’ın Putin’e yönelik kalıcı bir barış önerisinde bulunduğunu hatırlatarak, bunu gerçeğe dönüştürme zamanının geldiğini belirtti.
Putin’in yeniden saldırılarını caydırmak için “ABD desteğinden” başka bir alternatifin bulunmadığını belirten Starmer, Washington’ın güç ve altyapısının Batı NATO ittifakının belkemiği olduğunu ifade etti. Ayrıca, “Bunu Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte gerçekleştirmeliyiz. Her gün ABD ile görüşüyoruz” diyerek ABD ile koordinasyonun önemini vurguladı.
Zirve sırasında yapılan somut taahhütlere ilişkin gelen bir soruya yanıt veren Starmer, Ukrayna’nın geleceği üzerine iki hafta önce Avrupa liderleriyle yapılan toplantıdan bu yana çok şeyin değiştiğini ve bu sabahki grubun, önceki gruptan daha büyük olduğunu ifade etti. “Daha güçlü bir ortak kararlılığımız var. Yeni taahhütleri masaya koyduk. Ülkeler, operasyonel aşamaya geçmemiz gerektiği konusunda anlaşmaya vardı. Siyasi ve askeri ivme kazandık” dedi.
“RUSYA’NIN DONDURULMUŞ VARLIKLARININ EL KONULUP KONULAMAYACAĞINI DA TARTIŞTIK”
Rusya’ya maksimum baskı yapma zamanının geldiğini vurgulayan Starmer, bu zirvede Ukrayna’nın askeri kapasitesini hem kısa hem de uzun vadede artırmanın yollarını konuştuklarını belirtti. “Bu Rusya’ya baskı uygulamanın bir yolu olacaktır. Ayrıca Rusya’ya uygulanan yaptırımları daha da sıkılaştırmanın yanı sıra, Rusya’nın dondurulmuş varlıklarının el konulup konulamayacağını ele aldık” dedi.
Starmer, ayrıca Rus varlıkları ile yapılabilecek daha fazla adımın ele alınacağını ifade etti. “Eğer Putin’e baskı uygularsak, kolektif bir kararlılık gösterirsek bu durumu ilerletebiliriz ve tarafları müzakerelere masaya oturtabiliriz” şeklinde konuştu.
Ateşkes müzakerelerinin sonucunun herkesin, özellikle de Ukraynalıların istediği “adil ve kalıcı bir barış” olması gerektiğini söyleyen Starmer, “Ukrayna’daki barış, Avrupa’nın ve Birleşik Krallık’ın savunma ve güvenliği için son derece önem taşıyor; zira Avrupa’da ne olursa olsun bu, her zaman bizim kıyılarımıza ulaşır” dedi.
“RUSYA AÇIKÇA YANIT VERMELİ”
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise zirvenin ardından yaptığı açıklamada, “Rusya, barışı ciddiyetle istediği izlenimini vermiyor” dedi. Macron, ABD liderliğindeki teklife yanıt vermek yerine saldırıya devam ettiğini belirtirken, “Başkan Putin her şeyi aldıktan sonra müzakere etmek istiyor. Barış istiyorsak, Rusya’nın açıkça yanıt vermesi ve baskının net olması gerekiyor. Bu, ABD ile koordinasyon içinde yapılmalı ki bir ateşkes sağlanabilsin” diye ekledi.
İtalya Başbakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, “Başbakan Meloni, İtalya’nın Avrupa, Batılı ortaklar ve Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte güvenilir ve etkili güvenlik garantileri tanımlamaya devam etme niyetini teyit ettiğini, ayrıca olası bir kara askeri gücüne ulusal katılımın öngörülmediğini yineledi” denildi.