Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Gülhan Kurtoğlu Çelik, acil servislere reçete ve rapor yazdırmak amacıyla yapılan başvuruların sağlık sistemini olumsuz etkilediğini vurguladı. Bu durum, acil şartlarda gelen hastaların tedavi süreçlerini de zorlaştırıyor.
Çelik, hastanenin erişkin, çocuk ve kadın doğum branşındaki acil servis ihtiyaçlarına yanıt verdiğini belirtti. Erişkin acil bölümünde günde 1200 ila 1500 hasta muayene edildiği kaydedildi.
Gereksiz acil başvurularının sağlık sisteminde yavaşlamaya yol açtığına dikkati çeken Çelik, her gelen hastanın kabul edilmekte ve tedavi edilmekte olduğunu ifade etti.
“Reçete yazdırmak için acil servislere gelmemek gerekiyor”
Çelik, acil servislere yapılan gereksiz başvurularla ilgili şunları belirtti: “Acil servislere genelde reçete yazdırmak için başvuruluyor. Sağlık okuryazarlığımız maalesef düşük. Kronik hastalıkların takibi acil servislerde yapılmamalıdır. Reçete yazdırmak için acil servislere gitmek gerekmez. Basit solunum yolu enfeksiyonu gibi durumlarda da acil servisi tercih etmemek önemlidir. Hastalar şikayetlerinin basit olduğunu bilir, ancak neden beklediklerini anlayamayabilirler. Oysaki acil durumlar söz konusu olduğunda, kendilerinin önceliklendirilmesi diğer hastaları geri plana atmaktır. İstirahat raporları da acil servislerde değil, aile hekimleri veya poliklinikler aracılığıyla alınmalıdır.”
Ramazanda iftardan sonra acil servislerde yoğunluk artıyor
Çelik, bazı hastaların farklı hekimlerden reçete aldıktan sonra, yazılan ilacı kullanmadıklarında halsizlik şikayetiyle acil servislere yeniden başvuruda bulunduklarını aktardı. Bu hastalarına, “Ben muayene etsem ben de aynı ilacı yazacaktım.” dediğini belirtti.
Hastaların sıkça “Bir serum bağlasaydık çok iyi olurdu.” dediklerini açıklayan Çelik, serum uygulamasının gereksiz olduğunu anlatmaya çalıştıklarını fakat bu süreçte önemli zaman kaybettiklerini ifade etti. Genç bir hastanın ağız yoluyla beslenmesinde problem yoksa damar yolundan serum almasına gerek olmadığını ve ağrı kesicilerin tablet formunda da alınabileceğini belirtiyor. İstirahat etmelerinin gerektiğini ve ilaç etkinliğinin başlaması için 24 saat beklemeleri gerektiğini vurguladı.
Ramazan döneminde acil servislerdeki yoğunluğa da dikkat çeken Çelik, “İftardan sonra geç saate kadar yoğun bir kalabalık oluşuyor. Hastalar, ramazanda hazımsızlık sorunları, migren atakları ve ilaçlarını erteleme nedenleriyle acil servislere başvuruyor.” diye konuştu.
Prof. Dr. Çelik, acil servislere gelen hastalara şu uyarılarda bulundu: “Acil servislerde herkes kendi durumunun acil olduğunu düşünüyor ve sırasını vermek istemiyor. Ancak bu bir market ya da banka sırası değil. Önemli bir vaka geldiğinde onu önce almak zorundayız. Bu nedenle hoşgörülü olmalı ve empati yapmalılar. ‘Neden bekledim, neden sıramı aldı?’ gibi düşünceler kalabalığın stresine de katkıda bulunuyor.”