İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 22 Şubat gecesi yaşanan trafik kazası neticesinde Koçak’ın hayatını kaybetmesi üzerine başlatılan soruşturmaya dair bilgilere yer veriliyor.
Kazanın ardından yapılan detaylı çalışmalarda elde edilen kamera görüntüleri incelendiğinde, Koçak’ın kullandığı UTV’nin arızalanarak emniyet şeridine park ettiği, şüpheli Mahmut Yücedağ’ın kullandığı aracın ise Koçak’a çarpıp durmadan yola devam ettiğinin belirlendiği vurgulanıyor.
Olay sonrasında tespit edilen plaka tanımlama sistemi görüntülerinde, Yücedağ’ın aracının sağ ön kısmında hasar bulunduğu kaydedildi. İddianamede, bilgi sahibi olarak dinlenen bir şahsın ifadesinin bu görüntülerle örtüştüğü bildirildi.
Şüphelinin ifadesine de iddianamede özetle yer verildi. İfadeye göre, şüpheli, olay günü yolun karlı olmasından dolayı öndeki araçların bıraktığı lastik izlerini takip ederek emniyet şeridine yakın sağ şeritte sürüşüne devam ettiğini ileri sürdü.
Aracın sağ ön kısmıyla bir şeyle çarpıştığını ancak ne olduğunu göremediğini iddia eden şüpheli, daha önce aynı güzergâhta domuz sürüsüne rastlaması ve olay öncesinde de sürü görmesi sebepleriyle domuza çarptığını düşündüğünü savundu.
İddianamede, incelenen kamera kayıtlarının havanın ve yolun şüpheli tarafından tanımlandığı gibi görüşü engelleyici derecede karlı olmadığını gösterdiği ifade edildi. Bu durum göz önünde bulundurularak, şüphelinin “bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçunu işlediği kanaatine varıldığı belirtildi.
Olayın emniyet şeridinde gerçekleştiği, şüphelinin hemen sonrasında durmadan yoluna devam ettiği ve olaydan altı gün sonra yakalandığı da iddianamede yer aldı. Tutuklu sanığın, “bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, inceleme yapılmak üzere İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
