1-7 Mart Yeşilay Haftası dolayısıyla açılışı gerçekleştirilen Kayseri Yeşilay Rehabilitasyon Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşilay rehabilitasyon merkezlerine bir yenisini daha eklemenin heyecanını yaşadıklarını dile getirdi.
Erdoğan, bu merkezlerin yeni hayatlar ve temiz başlangıçlar için bir fırsat olmasını umarak, Yeşilay’ın bağımlılıkla mücadelede köklü ve güçlü bir güç kaynağı olduğunu, toplum adına önemli hizmetler sunduğunu vurguladı.
Yeşilay’ın kuruluşunun 105. yılını kutlayan Emine Erdoğan, kendisinin bir anne, babaanne ve anneanne olarak Yeşilay ailesine büyük bir minnet duygusu beslediğini ifade etti. Merkezin hayata geçirilmesinde Kayseri’nin hayırsever iş insanlarından gelen önemli desteği de göstermenin altını çizen Erdoğan, “Toplumsal dayanışma kültürümüzün harika bir örneğini sergilediler. Kendilerine ve işbirliğine öncülük eden Sayın Valimize şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca bağımlılıkla mücadelede büyük çaba harcayan Sağlık Bakanımızın şahsında Bakanlığımızın değerli çalışanlarına da teşekkür ediyorum.” dedi.
“Bağımlılıklar yüzünden kayıp nesiller ortaya çıkıyor”
Bağımlılığın çağımızın en önemli sorunlarından biri olduğuna dikkat çeken Erdoğan, sigara, alkol ve madde bağımlılığının dünya genelinde arttığını kaydetti.
Erdoğan, “Uzmanlar, uyuşturucu maddelerin daha önce hiç olmadığı kadar çeşitlendiğini belirtmektedir. Özellikle kimyasal yolla üretilen sentetik uyuşturucular, tehlikeleri daha da artırıyor. Toplumsal güvenliğe, sağlığa ve ülkenin geleceğine doğrudan zarar veriyor. Bazı haberlerde, özellikle batılı ülkelerde bağımlılık sorunlarının ulaştığı endişe verici seviyeleri görüyoruz. İnsanları sokak köşelerinde kendilerinden geçmiş bir halde, ölüm tehlikesiyle baş başa görme durumuna düşüyoruz. Bu bağımlılıklar sonucunda kayıp nesiller ortaya çıkıyor.” ifadelerini kullandı.
Bağımlılıklardan büyük kazanç elde eden endüstrilerin varlığına da işaret eden Erdoğan, “Bir zamanlar gençlerin sigarayı bırakmalarına yardımcı olmaya çalışıyorduk. Şimdi ise onları elektronik sigaralardan kurtarmaya çalışıyoruz. Bilindiği gibi, elektronik sigaralar, sigarayı bırakmanın kolaylaştırıcısı olarak sunulmuştu. Ancak bu ürünlerin kullanımı sonucunda, kullanıcılarda kalp hastalığı, depresyon, kalp krizi ve felç riski çok daha yüksek hale geliyor.” şeklinde konuştu.
“‘Bağımsızlık Seferberliği’ni çok önemsiyorum”
Katıldığı programlarda ailelerle bir araya geldiğini ve onların hikayelerini dinlediğini aktaran Erdoğan, “Bu tecrübelerle, bağımlılıkların hayatları nasıl kararttığını, ailelerin nasıl dağıldığını görüyorum. Aile içi şiddet ve ekonomik krizlerin temelinde bu meseleler yatmaktadır. Bağımlılık, önce kişinin, ardından ailesinin ve daha geniş anlamda toplumun sorunu olmaktadır. Aile Yılı ilan ettiğimiz bu dönemde, bağımlılıklarla mücadeleye son derece kararlıyız. Ayrıca, bağımlılığın yanı sıra bu sorunlara yol açan kök sebeplerle de ilgilenmek şarttır. Bu sebeple, dertlerimize kulak vererek, empati, sevgi ve önleyici tedavinin gücünü unutmamalıyız. Birlikte, ailelerimizi güçlendireceğiz. Bağımlılıkların karanlık dünyasına terk edecek tek bir evladımız dahi yok. Yeşilay’ın İçişleri Bakanlığı ile birlikte başlattığı ‘Bağımsızlık Seferberliği’ni çok önemli buluyorum. Ülke genelinde farkındalık oluşturma çabaları ile ailemizi ve neslimizi bağımlılıklardan korumak adına dört bir yandan çalışmalar yürütülmektedir.” dedi.
Medya sektöründen geniş bir destek beklediklerini de dile getiren Erdoğan, “Medya platformlarında her yaştan insanın bağ kurup örnek alabileceği, doğru temsillerin yer alması, bağımlılık endüstrisine karşı güçlü bir yanıt olacaktır. Gençler için sürekli rol modeller arıyoruz. Fakat yetişkinler, anneler ve babalar için de milli ve kültürel değerlerimizi yansıtan rol modellerin çoğalmasına ihtiyacımız var. Unutmayalım ki, neslimizi bağımlılıklara karşı korumak, ülke bekasını korumaktır.” şeklinde konuştu.
“Anne babalara büyük sorumluluk düşüyor”
Bağımlılık konusunun son derece geniş bir başlık olduğunu kaydeden Erdoğan, küresel olarak sosyal medya ve bilgisayar oyunlarının çocuk ve gençleri tehdit ettiğine dikkat çekti.
Tüm dünyada ülkelerin bu konuda yasal düzenlemeler getirdiğine dikkat çeken Erdoğan, “Bir rapora göre, 13-17 yaş arasındaki her 4 çocuktan 3’ü, sosyal medya platformlarında potansiyel tehlikelerle karşılaşıyor. Ortaokul çağındaki çocukların yüzde 60’ı ise rahatsız edici kişilerle karşılaşmaktadır. Uzmanlar, sosyal medya bağımlılığının, madde bağımlılığıyla benzer mekanizmaları devreye soktuğunu belirtiyor. Aile Bakanlığımızın bu konuyla ilgilendiğini ve mevzuat çalışmalarının yapıldığını belirtmek isterim, ancak burada anne ve babalara büyük bir sorumluluk düşmektedir. Ne yazık ki, çocukların eline tutuşturduğumuz telefon ve tabletler, erken yaşlardan itibaren bağımlılıkların zemininin hazırlanmasına yol açıyor. Çocuklarımızı bu dijital dünyadan kurtarmalı ve onları sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesine yardımcı olacak etkinliklerle meşgul etmeliyiz. Spor veya sanat gibi aktivitelerle çocuklarımızı destekleyelim. Şunu da hatırlatayım, belediyelerimizin çocuklar ve gençler için sunduğu birçok ücretsiz hizmet mevcut. Ebeveynlerin bu fırsatları değerlendirmelerini öneriyorum.” diye konuştu.
Emine Erdoğan, annelerin güçlü yanlarına değinerek, “Bir annenin kalbi evladına görünmez iplerle bağlıdır.” şeklinde ifadesini sürdürdü. Annelerin, çocuklarının düşüncelerini ve hislerini tek bir bakışla anlayabildiğini söyleyen Erdoğan, bağımlılıklarla mücadelede annelerin sezgilerinin önleyici bir özellik taşıdığını belirtti.
Çocukların davranışlarında herhangi bir farklılık gözlendiğinde, bunun altında yatan nedenlerin araştırılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, çocukların sosyal çevresinin iyi tanıması gerektiğini belirtti.
Emine Erdoğan, çocukların özgüven ve psikolojik dayanıklılık kazanmalarını desteklemesi, manevi değerlerle güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şefkatli bir dil ve anlayışlı bir yaklaşımın her zaman korunması gerektiğine dikkat çekti.
“Herhangi bir bağımlılıktan muzdarip gençlerimiz, hepimiz için çok önemli”
Bağımlılıkla mücadelenin önemine değinen Erdoğan, “Herhangi bir bağımlılıktan muzdarip olan gençlerimizin hepimiz için çok değerli olduklarını bilmelerini istiyorum. Kendilerini yalnız hissetmemeliler. Ümitsizliğe kapılmasınlar çünkü bağımlılıkların tedavisi vardır. Bugüne kadar birçok insan bağımlılıklarından kurtularak yeni hayatlar kurmuştur. Unutulmamalıdır ki, hatalardan ders çıkarmakla büyür ve güçleniriz. Meşhur bir sözde belirtildiği gibi, ‘Hayattaki en büyük zafer, her düştüğümüzde ayağa kalkmakta yatar.’ Onlar, ayağa kalkacak cesareti göstersinler, bizler bütün kalbimizle onların yanındayız. Rehabilitasyon merkezlerimizdeki her uzman, onlara destek vermek için hazır bulunmaktadır. Yeter ki kapılarını çalsınlar.” dedi.
Ramazan ayının tüm İslam âlemine güzellikler getirmesini dileyen Erdoğan, bu mübarek ayın maneviyatının bağımlılıkla mücadele eden herkes için ruhsal bir yenilenme vesilesi olmasını temenni etti.
Emine Erdoğan’ın konuşmasının ardından katılımcılarla birlikte aile fotoğrafı çekildi.
Programa, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Hulusi Akar ve Ayşe Böhürler, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ve Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç de katıldı.
Erdoğan ve beraberindekiler, merkezin açılış kurdelesini kestikten sonra sergiyi gezdi. Bu sergide, merkezi ve danışanların el emeği ürünleri yer aldı.
Emine Erdoğan, ebru sanatının yapımını izlerken, danışanların sanat çalışmaları yaptığı atölyelerle yatakhaneleri de ziyaret etti ve merkez yetkililerinden bilgi aldı.
Erdoğan’a, atölye çalışmaları kapsamında danısanların yaptığı kara kalem portresi hediye edildi.
Kadın bağımlılara yatılı rehabilitasyon imkanı sağlayan ilk merkez
Yeşilay’ın ülke genelindeki üçüncü rehabilitasyon merkezi olan Kayseri Yeşilay Rehabilitasyon Merkezi, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği ile Kayserili iş insanlarının destekleriyle inşa edildi.
Yaklaşık 9.097 metrekare kapalı alana sahip merkezde, danışanlar altı ay boyunca tedavi alabilecek.
Kayseri Yeşilay Rehabilitasyon Merkezi, kadın bağımlılara yatılı rehabilitasyon imkanı sunan ilk merkez olarak, kişilerin bağımlılıktan kurtularak yeni bir hayata adım atmalarını hedefliyor.
Merkez, gizlilik ve ücretsiz hizmet anlayışı ile danışanlara hobi ve mesleki atölyelerle yeni beceriler kazandırmayı amaçlamaktadır.