1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Antarktika’da Kuş Gribi ve Kirlilik Tehditleri

Antarktika’da Kuş Gribi ve Kirlilik Tehditleri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen ve TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü’nin koordinasyonunda gerçekleştirilen 9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi sürüyor.

Antarktika, dünyanın en izole ve korunmuş bölgelerinden biri olarak tanınmasına rağmen, son yıllarda insan faaliyetlerinin etkilerinin bu kıtada da hissedilmeye başlandığı görülmekte. Özellikle denizcilik ve turizm aktiviteleri, bölgeye gelen plastik atıkların ve diğer kirleticilerin önemli bir kaynağını oluşturuyor.

Plastik parçacıkların deniz yaşamını tehdit ettiği ve bu kirliliğin, bölgedeki ekosistemi bozarak ciddi sorunlara yol açabileceği tespit edilmiştir. İnsan kaynaklı kirleticiler, okyanus akıntıları yoluyla Antarktika’ya ulaşarak yerel türler üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.

Araştırmacılar Antarktika’daki kuş gribi vakalarını izliyor

Son yıllarda geniş coğrafyalara yayılan kuş gribi, Avrupa ve Kuzey Amerika’da görülen yeni vakalarla Antarktika’ya kadar ulaşmış durumda. Önceki yıl gerçekleştirilen araştırmalar, Antarktika’daki penguen kolonilerinin kuş gribi tehdidi altında olduğunu ve bu durumun bölgedeki biyolojik çeşitliliği olumsuz etkileyebileceğini ortaya koymuştur.

Kuş gribinin kıtaya ulaşması, burada çalışan bilim insanları arasında endişelere yol açmaktadır. Birçok bilim insanı, kuş gribi görülen yerlerde çalışmalarını kısıtlamak zorunda kalırken, Antarktika’nın geleceği hakkında kaygı taşımaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü, bölgedeki kuş gribi vakalarının insan sağlığı üzerindeki potansiyel etkilerini dikkate alarak uzmanları ve yerel araştırma merkezlerini önlem almaya davet etmektedir. Antarktika’da bilimsel çalışmalar yürüten ülkeler, kuş gribi vakalarının artışını yakından takip ederken, Türk bilim heyeti de bu seferde canlı yaşamındaki insan kaynaklı kirleticilerin izini sürerek kuş gribi vakalarını incelemektedir.

Kıtada alınan önlemler kapsamında, saha çalışmalarını sürdüren ekip, maske, eldiven, gözlük ve koruyucu elbise gibi kişisel koruyucu ekipmanlar kullanmaktadır.

“Deniz çöpleri doğa için büyük tehdit”

9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lider Yardımcısı Dr. Atilla Yılmaz, Dismal Adası’nda son üç yıl boyunca, çevresindeki deniz çöpü gözlemlerinin yapıldığını ifade ederek, her yıl önemli miktarda çöp toplandığını belirtti.

Yılmaz, “Dünyanın öbür ucunda ve 67. güney enleminde olmamıza rağmen, karada futbol topu bile bulduğumuz gibi büyük bir şamandıra da tespit ettik. Topladığımız çöplerin çoğunluğunu denizcilik ekipmanları oluşturmaktadır. Bunların muhtemelen buraya gelen balıkçı veya turist gemilerinden koptuğu düşünülüyor.” şeklinde konuştu.

Atilla Yılmaz, denizden oldukça uzakta bulunan bir adada olmalarına rağmen, bu tür atıkları bulmanın şaşırtıcı olduğunu dile getirirken, dünyanın başka bölgelerinden deniz akıntıları aracılığıyla da bu çöplerin taşındığını belirtti. Ayrıca, gözlem yaptıkları adalarda birçok kuş türü, penguen ve fok görüldüğünü, bu durumun uzun vadede olumsuz etkilerine dikkat çekti.

“Hem kendimizi hem de doğal yaşamı korumak için önlemlerimizi alıyoruz”

Atilla Yılmaz, 2024’te de kuş gribi vakaları olduğunu, ancak bu yıl vakaların güney bölgelerine kadar yayıldığını ifade ederek, “Bu yıl hem kendimizi hem de doğal yaşamı korumak adına çeşitli önlemler alıyoruz. Bu amaca yönelik olarak sağlık, emniyet ve eğitim çalışma grubumuz bir protokol geliştirdi. Protokolde, sefer esnasında kuş gribi vakalarının gözlemlenmesi durumunda nasıl hareket edileceği gibi bilgilerin yanı sıra saha çalışmalarında alınacak önlemler de yer alıyor.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

Yılmaz, getirdikleri hızlı test kitleri sayesinde Türk Bilimsel Araştırma Kampı’nın bulunduğu Horseshoe Adası’nda kuş gribi vakalarını tespit ettiklerini ve bu nedenle bölgedeki çalışmaları kısıtlamak zorunda kaldıklarını ifade etti. Ancak, diğer bölgelerde görülen kitlesel ölümlerin burada gözlemlenmediğini de ekledi.

Antarktika’nın geleceğindeki en büyük tehditlerden birinin “küresel iklim değişikliği” olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Her yıl buradan büyük buz kitleleri ayrılıyor ve yaşam koşulları değişiyor. Bu durum, hayvanları zor durumda bırakıyor. İnsan kaynaklı etkiler giderek artmakta, bilimsel faaliyetlerin payı çok düşük. Bilinçli bir kitle geliyor, ancak balıkçılık ve turizm faaliyetleri kıtadaki insan varlığında büyük paya sahip.” şeklinde konuştu.

“Kıtanın tamamen ziyarete kapatılması şimdilik söz konusu değil”

Atilla Yılmaz, şu anda Antarktika’nın tamamıyla kapatılmasının mümkün olmadığını dile getirirken, “Eğer kıtanın genelini ilgilendiren bir risk oluşursa, kapanma durumu söz konusu olabilir. Kuş gribi vakası görülen yerler lokal olarak ziyarete kapatılmakta ve bilimsel çalışmalar da bu durumdan etkilenmektedir.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, geçen yıl Arjantin’in Primavera Üssü etrafında yoğun kuş gribi vakaları tespit edildiğinde, bilimsel çalışmaların da sonlandırıldığını anımsatarak, bölgesel kapanmaların olabileceğini, ancak genel bir kapatmanın mümkün olmadığını belirtti.

“Adadaki kuş gribi kuşların popülasyonlarını da etkileyebilir”

Sefere Avustralya’dan katılan kuş gözlemcisi Simon Gorta, kuş gözlemleri yapmak ve olası kuş gribi vakalarını incelemek için burada bulunduğunu ifade ederek, bu hastalığın sadece kuşları değil, deniz memelilerini de etkileyebileceğini söyledi.

Gorta, kuşların göç yollarındaki popülasyonlarının bu vakalardan etkilenebileceğine dikkat çekti ve şu anda bu konuda çok sayıda araştırmanın sürdürülmekte olduğunu aktardı.

Gorta, Türk bilim ekibiyle Dismal Adası’nda gerçekleştirdikleri çöp gözlemlerinde bir futbol topu ve plastik parçalar gibi atıkları gördüklerini, bunun gibi çöplerin izole ve temiz bir alanda bulunmasının üzücü olduğunu söyledi.

“Kirlilik penguen ve fokların toplu ölümlerine yol açabilir”

Sefer katılımcısı Dr. Buse Tuğba Zaman, kirliliğin boyutuna dikkat çekerek, “Okyanus akıntıları aracılığıyla meydana gelen kirliliğin burada yaşayan canlıları ciddi anlamda etkilediği biliniyor. Kirleticiler, denize karışarak zamanla yüksek derişimlere ulaşmakta; bu durum da denizde bulunan mikroorganizmalar ve diğer canlılar için tehdit oluşturmaktadır.” sözlerine yer verdi.

Zaman, adadaki penguen ve fokların deniz canlılarından beslendiği için vücutlarında zararlı kirleticilerin birikme ihtimalinin bulunduğunu belirtti ve bu durumun nesilleri tehlikeye sokabileceğini vurguladı. Kirliliğin kaynağının tespitinin önemine de dikkat çekerek, koruyucu tedbirlerin mutlaka alınması gerektiğini ifade etti.

Zaman, bölgedeki kuş gribi vakalarını tespit etmek amacıyla hayvan dışkılarını incelediklerini ve çalışmalarını koruyucu kıyafetlerle gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi.

“Elbise, koruyucu ve gözlük gibi önlemler alıyoruz”

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Sualtı ve Hiperbarik Tıp Anabilim Dalı’ndan Dr. Hazal Doğaner, katılımcıların sağlık muayenelerini yapmak ve sahadaki acil durumlara müdahale etmek için seferde bulunduğunu ifade etti.

Doğaner, kuş gribi vakalarına karşı N95 maske, eldiven, koruyucu elbise ve gözlük kullanımının zorunlu olduğunu, bu süreçte bölgedeki canlıların sağlığını gözetmek amacıyla sürekli bilgilendirme yaptıklarını aktardı.

Antarktika’da Kuş Gribi ve Kirlilik Tehditleri
Yorum Yap
Bizi Takip Edin