1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Hidroelektrik Potansiyeli 55 Bin Megavata Yükselebilir

Hidroelektrik Potansiyeli 55 Bin Megavata Yükselebilir

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

28 Şubat itibarıyla Türkiye’nin hidroelektrik santrallerinin toplam kurulu gücü 32 bin 203 megavata ulaşmış durumda.

Hidroelektrik Santralları Sanayi İş İnsanları Derneği (HESİAD) Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, Türkiye’nin hidroelektrik alanındaki yüksek potansiyeline dikkat çekerek, mevcut HES kurulu gücünün 13 bin 500 megavat artırılabileceğini ve bunu gerçekleştirmek için 16 milyar dolarlık bir yatırım yapılması gerektiğini ifade etti.

Hidroelektrik potansiyeli 55 bin megavata ulaşabilir

Bu potansiyelin hayata geçirilmesi durumunda toplam HES kurulu gücünün 55 bin megavata çıkabileceğini belirten Güven, nehir tipi, barajlı ve pompaj depolamalı HES’lerin yatırım maliyetlerinin projeye özgü çeşitli faktörlere göre değişkenlik gösterdiğini söyledi.

Güven, enerji üretimi için gereken yatırımların öneminin altını çizerek, “Ortalama megavat başına yaklaşık 1 milyon 200 bin dolar yatırım maliyeti göz önüne alındığında, bu potansiyel için 16 milyar dolarlık bir yatırım yapılması gerekiyor. Bu aynı zamanda yılda 30 milyar dolarlık fosil yakıt ithal ikamesi sağlaması açısından çok önemli bir adım olacak ve Türkiye’nin dışa bağımlılığını büyük ölçüde azaltacaktır.” dedi.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının güvenilir ve devamlı bir biçimde kullanılabilmesi için etkili çözümlere ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Güven, dünya çapında yenilenebilir enerjinin uzun süreli depolanabilmesi için teknik ve ekonomik yaklaşımlar üzerinde durulduğunu, bu bağlamda hibrit tesislerin ve depolama sistemlerinin ön plana çıktığını sözlerine ekledi.

“Pompaj depolamalı santral yatırımları kamu ve özel sektör eliyle yatırıma dönüştürülmelidir”

Güven, barajlı ve suyun 2-3 saatten fazla depolanmasına imkân tanıyan HES’ler ile pompaj depolamalı santrallerin, yenilenebilir enerji kaynakları açısından önemli alternatifler olduğunu belirtti. Kamuda son dönemde tartışılan diğer depolama sistemlerinin ise sınırlı kapasite ve henüz kanıtlanmamış ömürleri nedeniyle daha geri planda kaldığını ifade etti.

2026 yılında devreye girecek Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin yanı sıra yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme entegrasyonunun artmasıyla Türkiye’nin enerji arz talep dengesinde önemli değişiklikler yaşanacağına işaret eden Güven, şu açıklamayı yaptı:

“Bu değişimler doğrultusunda, enerji üretiminde kaynak çeşitliliği sağlamak için gerekli olan pompaj depolamalı santral yatırımlarının kamu ve özel sektörü işbirliği ile hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Arz talep dengelerini regüle edebilmek ve yenilenebilir kaynaklardaki artışın getireceği negatif fiyatları yönetebilmek amacıyla örnekleri dünyada ve Avrupa’da görüldüğü gibi bu santrallerin kamu eliyle gerçekleştirilmesi faydalı olacaktır.”

Güven, bu yatırımların kamu öncülüğünde yapılmasının enerji piyasasında rekabet gücünü artıracağını ve sürdürülebilir enerji dönüşümüne katkı sağlayacağını belirterek, “YEKDEM tarzı teşviklerle bu değerli yatırımlar hayata geçirilebilir; çünkü barajlar ve pompaj depolamalı santraller, doğru planlandığında ve uygulandığında 100 yıl ömre sahip tesislerdir.” ifadelerini kullandı.

Ulusal Enerji Planı çerçevesinde, net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda 2035 yılına kadar yıllık 1700 megavatlık rüzgar ve 3 bin 500 megavatlık güneş santrali yatırımı yapılması gerektiğine dikkat çeken Güven, hidroelektrik sektörünün de yıllık bin megavatlık yeni yatırımlarla bu hedeflere ulaşma kapasitesinin olduğunu dile getirdi.

Yerli ve yabancı yatırımcılar için cazip bir yatırım ortamı oluşturulmasının Türkiye’nin ekonomik gelişimi açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Hidroelektrik Potansiyeli 55 Bin Megavata Yükselebilir
Yorum Yap
Bizi Takip Edin