Beykoz Belediyesi’ne yönelik “İhaleye Fesat Karıştırma” suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında gerçekleştirilen operasyonda, aralarında Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in de bulunduğu toplam 22 şüpheli, İstanbul Emniyeti’ne bağlı Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde yasal işlemlerini tamamladı. İlk ifadelerin 28 Şubat Cuma sabahı alınmaya başlandığı gözaltındaki şüphelilerin adliyeye sevk süreleri doldu. Şüphelilerden 13’ü, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler de dahil olmak üzere tutuklanırken, dokuz kişi “Adli Kontrol” şartıyla serbest bırakıldı. Operasyonla ilgili yeni bilgiler gün yüzüne çıkmaya devam ediyor.
SABAH, soruşturma kapsamındaki şüphelilere yöneltilen birden fazla sorunun yer aldığı bir “Tanık” ifadesine ulaştı. Bu ifadeler, Beykoz Belediyesi bünyesindeki usulsüzlüklerin detaylarını gözler önüne serdi. Tanık, İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki ifadesinde, gıda satın alma işlemlerinde yaşanan sorunlara dair açıklamalarda bulundu. İfadesinde ihalesiz ürün tedariği yapıldığını ve sonradan bu ürünlerin ihale sürecine sokulduğunu belirtti. “H.B. isimli Başkan Danışmanı tarafından benimle, Belediye Başkanı’nın tanıştırdığı E… Gıda isimli firmadan alım yapılacağı bildirildi. Bu firmanın siyasi bir ilişkisi olup olmadığını bilmiyorum. H.B.’nin resmi görevini de tam olarak öğrenemedim. E… Gıda, T… ve B. firmaları arasında bir bağlantı mevcuttu. Bir firma ihaleyi alırken diğerlerinden teklifler dosyaya giriliyordu. Ben orada başkanın görevlendirdiği H.B.’nin talimatlarına uydum. Zaman zaman acil ihtiyaçlar doğrultusunda, örneğin restoranlarda etin bitmesi halinde ihalesiz ürün tedarik ediliyordu. Bakım ve onarım işlerinde de ilk önce işler yapılıp, sonrasında ihale süreci başlatılıyordu. Örneğin klima bozulduğunda, öncelikle onarım yapılır, 40-45 gün sonra ihale süreçleri tamamlanırdı. Gıda ürünlerinin alımı Çavuşbaşı’ndaki Lojistik Depo’ya teslim edilmekteydi. Oradan ilgili birimlere dağıtım yapılıyordu. Bakım ve onarım süreçlerinde H. ve B… isimli firmalar teklif üretmekteydi. Bunlar İ… firmasıyla bağlantılıydı ve bu nedenle rekabet ortamı oluşmuyordu,” ifadeleri yer aldı.
Tanık ifadesinde, bazı firmaların Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in bilgisi ve onayıyla çalışmaya başladığını da vurgulayarak, “Bir seferinde şeker alımı gerçekleştirmek için birçok teklif aldım. Belediye Başkanı’na durumu aktardım. M… isimli firmanın teklifi daha yüksek olmasına rağmen diğer teklifleri çöpe atarak, ‘Ne diyorsak onu yap. M…’den alınacak,’ dedi.” şeklinde ekledi.
MÜFETTİŞ VARKEN USULSÜZ EMİR…
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in tüm bu süreçlerden haberdar olduğunu belirten Tanık, belirtilen hususların yerine getirilmemesi durumunda kendisinin Beykoz’da çalışamayacağına yönelik ifadelerle karşılaştığını söyledi. Tanık, “Birçok kişi bu durumlardan rahatsızdı ama herkes işten olma kaygısıyla hareket etti. Satın alma süreçlerindeki hukuksuzlukların sorumlusu Alaattin Köseler ve Özel Kalem Müdürü V.G.’dir,” dedi. Tanık ayrıca, idari yargıya başvurmayı düşündüğünü fakat ekmek kaygısıyla bunu gerçekleştiremediğini açıkladı. Belediyede Mülkiye Müfettişi varken bile bazı usulsüz işlemler yapılmasının kendisinden istendiğini, ancak bu işlemlere imza atmadığını ifade etti. Ayrıca belediyedeki baskıları da “İhaleleri yapacak olan birim çalışanlarına belirli firmalardan mal alımı yapmaları için tehditler yapılmaktaydı,” sözleriyle aktardı.
“KAYITLAR KARA DÜZEN” VURGUSU…
Tanık, Bilgi İşlem Müdürlüğü’nde verilerin depolandığı bir cihaz olan NAS’ta, kaçak inşaatların tespitine dair işlem yapılmaması ile ilgili şikayetlerin olduğunu ifade etti. “25 Aralık 2024’te bu sistemin aktif olduğunu biliyorum. Ancak sonrasında ne gibi işlemler yapıldığını bilmiyorum. Özel Kalem Müdürü V.G. hakkında kaçak inşaatlarla ilgili rüşvet alındığına dair çok fazla dedikodu yapılıyordu. Gözlemlerimle değil ama bu konuda araştırmaların yapılması gerektiğini düşünüyorum. Beykoz’da yaşanan bu usulsüzlükler, uzun yıllardır belediyede çalışan biri olarak ifade ettiğim üzere, tek sorumlusu belediye başkanıdır. Onun bilgisi ve izni olmadan hiçbir işlem gerçekleştirilemez,” şeklinde sözlerine ekledi.
Tanık, “Tüm bu hukuksuz işlerin başında, Beykoz Belediyesi’nde ‘Başkan Danışmanı’ olarak görev yapan H.B. bulunmaktadır. İhale süreçlerinde, belediye meclis üyeleriyle de sorunlar yaşamakta ve müdürlükler, onun yönlendirdiği firmalar üzerinden alımlar yapmaktaydı. Firmalar, kendi işleri arasında döngüler kuruyor, hangi firmanın hangi yetkinliğe sahip olduğuna bakılmaksızın alımlar gerçekleştiriliyordu. Örneğin, bir firma bebek paketi işini alırken, başka bir birim onarım işine, bir diğeri de gıda alımına katılabiliyordu. Sanki bu firmalar bir holdingin parçalarıymış gibi ihale süreçlerine dahil oluyorlardı. Sosyal Yardım Müdürlüğü’nde geçmişte yapılan mal alım ihaleleri, 4-5 parçaya bölünerek doğrudan temin yoluyla gerçekleştiriliyordu. Tüm ihale süreçlerinde özellikle Ataşehir’den gelen firmalarla hukuka aykırı iş ve işlemler yapılmaktaydı. Beykoz Çavuşbaşı’nda yemek üretim tesisi ve depo bulunmaktadır. Malzemeler buradaki depoya kaydedilmektedir. Ancak buradaki kayıtların sağlıklı olmadığını ve ‘kara düzen’ ile işlemlerin yapıldığını açıkça söyleyebilirim. Şüphelilere ise benim bildiğim konularla ilgili sorular yöneltildiğinde, ‘Bilgim ve dahilim yoktur’ şeklinde cevap verdiler,” ifadelerinde bulundu.