1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Türkmen Gazı Anlaşmasıyla Türkiye’nin Enerji Rolü

Türkmen Gazı Anlaşmasıyla Türkiye’nin Enerji Rolü

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Jamestown Vakfı, Gulf State Analytics ve Avrasya Demokratik Güvenlik Ağı’nda enerji politikaları üzerine çalışan uzman Rauf Mammadov, Türkmenistan gazı anlaşması çerçevesinde Türkiye’nin enerji stratejilerine dair bir analiz hazırladı.

DOĞAL GAZDA TÜRKİYE’NİN STRATEJİK ROLÜ

Son yıllarda Avrupa’nın Türkmen gazına erişim sağlama çabaları devam ediyor. Nabucco projesinin başarısızlığından Güney Gaz Koridoru’nun başarılı bir şekilde hayata geçirilmesine kadar pek çok önemli boru hattı projesi, Türkmenistan’ın zengin doğal gaz rezervlerini Avrupa pazarlarına ulaştırmayı amaçladı. Ancak, Türkmenistan, geçmişte Rusya üzerinden ticaret yaparken, Türkiye ile yapılan yeni anlaşma bu durumu değiştirerek, Türkmen gazının sınırlı da olsa Avrupa’ya ulaşmasını mümkün kılıyor.

Türkmenistan, yıl bazında yaklaşık 34,09 milyar metreküp (bcm) doğal gazı Çin’e ihraç ederken, Türkiye ile yapılan anlaşma yalnızca 1,5 ila 2 bcm’lik daha küçük bir hacmi kapsıyor. Ancak Çin pazarında rekabetin artması, Türkmenistan’ın Rusya üzerinden sağladığı gaz ihracatını durdurmasıyla Türkiye’nin daha geniş bir pazar potansiyeli sunmasını sağlıyor. Bu bağlamda Türkiye, Türkmenistan için önemli bir ihracat açılımı imkânı sunuyor.

Türkmen gazının İran üzerinden swap yöntemiyle Türkiye’ye taşınması, ülkenin enerji portföyünü güçlendiren stratejik bir gelişme oldu. Türkiye, bu adım sayesinde arz güvenliğini artırırken doğal gaz kaynaklarını çeşitlendirme fırsatı elde ediyor. Özellikle alternatif bir boru hattı sunması, maliyet açısından Türkiye’nin enerji çeşitlendirme çabalarına katkı sağlıyor. Bu gelişmeyleTürkiye, artık dört farklı ülkeden doğal gaz ithalatı gerçekleştirme imkânına sahip: Rusya, Azerbaycan, İran ve 2025 itibarıyla Türkmenistan. Bu zenginlik, Türkiye’ye, büyük enerji tüketicileri olan Çin, Almanya ve İtalya gibi ülkelere ulaşmada serbestlik sağlıyor.

Türkiye’nin boru hattı kaynakları arasında Rusya (Mavi Akım & TürkAkım), Azerbaycan (TANAP), İran (Tebriz-Ankara Boru Hattı) ve Türkmenistan (İran üzerinden, 2025 itibarıyla) yer alıyor.

– YENİ ENERJİ GEÇİŞLERİ

Türkiye, yalnızca coğrafi konumuyla değil, ayrıca enerji zengini doğu ülkeleri ile enerjiye ihtiyaç duyan Avrupa pazarları arasında önemli bir köprü olma özelliğiyle de ön plana çıkıyor. Türkmenistan ile yapılan bu yeni doğal gaz anlaşması, Avrupa’nın enerji üretiminde meydana gelen önemli dönüşümü de destekliyor. Geleneksel doğal gaz üretim merkezleri olan Kuzey Denizi, Hollanda ve Norveç’ten, yeni gelişen gaz merkezleri olan Karadeniz ve Doğu Akdeniz’e kayış yaşanıyor. Türkiye, bu yeni tedarik rotalarını entegre etme yeteneğiyle transit ve ticaret merkezi konumunu güçlendirmekte.

Ancak Türkiye’nin bu potansiyelinden tam anlamıyla yararlanabilmesi için doğal gaz piyasasının serbestleşmesi büyük önem taşıyor. Bu bağlamda yeni yatırımlar yapılırken, doğal gaz depolama kapasitesinin artırılması adına çalışmalar da sürdürülüyor. Türkiye, aynı zamanda yenilenebilir enerjiye büyük yatırımlar yaparak rüzgar ve güneş enerjisi altyapısını da güçlendiriyor. Yakın dönemde devreye girecek olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Türkiye’nin enerji çeşitliliğini daha da artırarak Avrupa’ya daha fazla doğal gaz ihracatı yapma fırsatını sunacak.

Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin bölgesel bir enerji merkezi olarak konumunu güçlendiriyor ve onu değişen enerji dinamiklerinin merkezine yerleştiriyor. Ek doğal gaz hacimlerinin artması, Türkiye’nin doğal gaz piyasasında likiditeyi artırarak iç fiyatları dengeleme şansını doğuruyor. Ancak, doğal gaz doğal bir emtia haline geldiğinden, Türkiye’deki iç fiyatlandırma, uluslararası piyasa dinamikleri, jeopolitik gelişmeler ve ticaret merkezlerindeki arz-talep dalgalanmaları gibi çeşitli faktörler tarafından belirlenmeye devam edecek. Arzda yaşanan artış, piyasa esnekliğini artırabilse de, dışsal baskılar Türkiye’nin iç fiyatlandırma yapısını etkileme potansiyeline sahip.

Türkiye, geçmişte izlediği çok yönlü enerji çeşitlendirme stratejisini vurgulamakla birlikte özellikle LNG sözleşmeleri ve yüzer LNG terminalleri ile enerji portföyünü genişletiyor. Türkmenistan gazı kullanılarak doğal gaz ithalatındaki pazarlık gücünü artıran Türkiye, Hazar bölgesi ile Avrupa pazarları arasında bir enerji köprüsü olma rolünü pekiştiriyor. Rusya üzerinde uygulanan yaptırımların kaldırılması ve Rus gazının Avrupa’ya geri akışı durumunda, Türkiye’nin sağladığı ek gaz hacimleri Avrupa’nın enerji müzakerelerinde daha avantajlı bir konuma gelmesine imkân tanıyabilir.

Türkmenistan-Türkiye doğal gaz anlaşması, mevcut sınırlamalarına rağmen Avrupa’nın enerji çeşitlendirme çabalarını destekleyerek Türkiye’yi önemli bir enerji transit merkezi haline getiriyor. Bu gelişme, Avrupa ülkelerine gelecekteki enerji müzakerelerinde, özellikle Rus gazının geri dönmesi halinde, daha fazla güç kazandırma potansiyeline sahip.

* Makalelerdeki düşünceler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Türkmen Gazı Anlaşmasıyla Türkiye’nin Enerji Rolü
Yorum Yap
Bizi Takip Edin