Son yıllarda ödül sistemlerinde bir enflasyon yaşandığı gözlemleniyor. Geçmişte, ödül almak gerçek bir başarıyı temsil ederken, günümüzde bu prestijin azalmış olduğu söylenebilir.
Bugün, ödül törenleri düzenlemek adeta yeni bir eğlence haline gelmiş durumda. Kriterlerinin belirsiz olduğu bu organizasyonlarda, kazananların ödül alacakları günlerden önce öğrenildiği ya da sürprizlerle açıklandığı görülebiliyor. Artık ödül almak için yalnızca başarı değil, doğru ilişkiler ve bazı mali katkılar sağlamak da yeterli hale gelmiştir.
Hangi sektörde olursa olsun, ödül bolluğu söz konusu. Birçok şirket, yılın en iyi işvereni veya en yenilikçi markası gibi kategorilerde ödüller alırken, bireysel alanlarda da birbirinden ilginç ödüller verilmektedir. Örneğin, Yılın En İyi Yaşam Koçu veya Yılın Falcısı gibi kategoriler, herkesin dikkatini çekmektedir. Bu durum, sektörlerin itibarına nasıl bir katkıda bulunuyor, tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Tüketiciler, yapılan birçok ödül organizasyonu ile yanıltılmakta. Son günlerde gerçekleştirilen incelemelere göre, belirli bir ücret karşılığında ya da karşılıklı menfaatler çerçevesinde, ödül verildiği tespit edilmiştir. Bu tür ödüller, herhangi bir objektif ölçüt olmaksızın reklam sektöründe kullanılarak, tüketicilerin yanıltılmasına yol açmaktadır.
Uzun zamandır bu konuyu ele alan yazılar yazıyorum. Nihayet, bu duruma müdahale eden bir güç ortaya çıktı. Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Reklam Kurulu, konuyu gündemine alarak, objektif kriterlere dayanmadan verilen ödüllerin, tüketicilere nasıl yanıltıcı bilgiler sunduğunu vurguladı. Bu tür uygulamaların denetimi, tüketici güveni açısından oldukça önemlidir.
