Yumaklı, yaptığı yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye ve Sıfır Atık Vakfı yöneticileriyle, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkıda bulunmak ve su verimliliği ile sıfır atık konularında ortak bir vizyon geliştirmek amacıyla bir araya geldiklerini belirtti.
Türkiye’nin BM kuruluşlarıyla uzun yıllardan bu yana güçlü ve etkili bir işbirliği yürüttüğünü vurgulayan Yumaklı, “Bakanlık olarak, doğal kaynak yönetimi, ormancılık ve sürdürülebilir gıda sistemleri gibi tüm kalkınma alanlarında uluslararası işbirliğine büyük önem veriyor ve bu çerçevede önemli adımlar atıyoruz. Özellikle Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) ve Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile yakın şekilde çalışıyoruz. Türkiye’de bulunan ülke ve bölge ofisleri, bu çalışmaları kolaylaştıran unsurlardır. Gıda sistemlerinin dönüşümü ve kırsal kalkınma alanlarında önemli projeler yürütüyoruz.” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’NİN STRATEJİK STOK MERKEZİ OLMASINA YÖNELİK ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM ETMEKTEDİR”
Yumaklı, 2024 yılının Aralık ayında İstanbul’da düzenlenecek ulusal başlangıç çalıştayı ile gıda sistemleri ve iklim eylemine yönelik yeni bir girişim başlattıklarını hatırlatarak, Türkiye’nin BM Gıda Sistemleri Koordinasyon Merkezi tarafından bu girişim için pilot ülke olarak seçildiğini aktardı.
Bu çerçevede, BM Türkiye Mukim Koordinatörlüğü ve FAO ile birlikte Yakınsama Ulusal Eylem Planı oluşturduklarını ifade eden Yumaklı, şu bilgileri verdi:
“FAO ile yürüttüğümüz ‘Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık’ kampanyası aracılığıyla gıda israfını önlemek için farkındalık yaratıyoruz. Bu projeler, tarımsal üretimde sürdürülebilirliği sağlamak açısından büyük öneme sahiptir. Aynı zamanda, BM Kalkınma Programı (UNDP) ile kırsal kalkınma üzerine, Dünya Gıda Programı ile Türkiye’nin stratejik stok merkezi olmasına yönelik projelerimiz devam etmektedir.”
Bunun yanında, BM’nin 2025 yılını Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan etmesinin, kooperatiflerin ekonomik ve sosyal kalkınmadaki önemini vurgulamak adına kaydadeğer bir adım olduğunu belirten Yumaklı, Türkiye’deki kooperatiflerin altyapısını güçlendirme ve daha etkili hale getirme amacıyla Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı’nın hazırlandığını aktardı. Bu plan doğrultusunda, kurumsal yapıya sahip kooperatiflere destek verilerek yönetim ve finansal yapıların güçlenmesi teşvik edilecektir.
Yumaklı, sürdürülebilir bir gelecek inşa edebilmek için kamu kurumları, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası paydaşlarla kuvvetli ve kalıcı işbirlikleri kurmanın önemine işaret etti.
Toplantının BM Türkiye’yle düzenlenen ortak projelerin daha ileriye taşınması için büyük bir fırsat sunduğunu ifade eden Yumaklı, “Bu bağlamda, BM Türkiye’nin çeşitli kuruluşlarıyla uzun süredir yürüttüğümüz işbirliklerinden memnuniyet duyuyoruz. Çevresel sürdürülebilirlik, su yönetimi ve döngüsel ekonomi gibi önemli alanlarda yapılan ortak çalışmalar, hem ülkemize hem de küresel ölçekte çevresel politikalara kayda değer katkılar sağlamaktadır. Bu işbirliklerinin daha geniş bir etki alanına yayılmasını önemsiyoruz.” dedi.
“SIFIR ATIK HAREKETİ KÜRESEL ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN BİR MODEL NİTELİĞINDİR”
Bakanlık olarak sıfır atık kavramını sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliği stratejileri çerçevesinde önemli bir unsur olarak gördüklerini dile getiren Yumaklı, “Bakanlığımız, Sıfır Atık Vakfı ve BM Türkiye arasındaki ortak projelerin artırılması, çevre politikalarının güçlendirilmesi, su kaynaklarının daha verimli yönetilmesi ve sıfır atık uygulamalarının yaygınlaştırılması konularında büyük fayda sağlayacaktır. Bu kapsamda, su kaynaklarımızın korunması amacıyla ‘Su Verimliliği Seferberliği’ni başlattık. Tarımsal üretim dahil tüm sektörlerde suyun etkin kullanımını teşvik ederek, iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı bir yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Bu konuda uluslararası düzeyde farkındalık yaratmak amacıyla BM’nin çeşitli toplantıları kapsamında bu konuyu gündeme taşıyoruz. Çevre duyarlılığının artırılması, su verimliliği ve atık yönetimi konularında çalışmalar yapma noktasında destek veren Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’ye teşekkür ediyorum. Himayesinde yürütülen Sıfır Atık Hareketi, sadece ülkemiz için değil, küresel çevre politikaları açısından da bir örnek teşkil etmektedir.” ifadelerini kullandı.
“AMACIMIZ YEŞİL EKONOMİYE ADİL VE KAPSAYICI BİR GEÇİŞ SAĞLAMAKTIR”
BM Türkiye Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi, yaptığı konuşmada, COP 29’un ardından Türkiye’nin ulusal iklim politikaları ve taahhütleri üzerindeki etkilerini değerlendirmeye yönelik önem taşıdığını vurguladı.
Türkiye genelinde BM sisteminin, hükümet ortakları, özel sektör oyuncuları ve sivil toplumla yakın işbirliği içerisinde iklim eylemi ve döngüsel ekonomi girişimlerine aktif bir şekilde katılım sağladığını belirten Ahonsi, “Sürdürülebilir üretim ve tüketim kalıplarının teşvik edilmesinden doğa temelli çözümlerle iklim direncinin artırılmasına kadar amacımız yeşil ekonomiye adil ve kapsayıcı bir geçiş sağlamaktır.” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Ayrıca Türkiye’nin 2053 Net Sıfır hedeflerini desteklemeye yönelik kararlılığını sürdürdüğünü kaydeden Ahonsi, 2026-2030 yıllarını kapsayan yeni BM Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi için hazırlıkların devam ettiğini ifade etti. İklim gündemi, döngüsel ekonomi ve entegre atık yönetimi gibi konulardaki ilerlemenin hızlandırılması amacıyla hükümet ve önemli paydaşlarla işbirliklerini geliştirmeye çalıştıklarını ve bu ortak çabaların Türkiye için daha yeşil ve dirençli bir geleceğin yaratılmasına katkı sağlayacağını umduğunu söyledi.
Sıfır Atık Vakfı Başkanı Samed Ağırbaş ise Türkiye’nin sıfır atık hareketinde küresel bir lider konumuna gelmesinde, BM Sıfır Atık Danışma Kurulu’nun çalışmalarının önemli bir rol oynadığını belirtti.