Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 4. Tarım Orman Şurası çerçevesinde gerçekleştirilen “İklim Değişikliği Sürecinde Ormanlar Atölyesi” etkinliğine katıldı.
Yumaklı, sanayi devriminden bu yana teknoloji ve sanayileşmenin hayata kattığı kolaylıkların yanı sıra çevre kirliliğine de neden olduğunu vurguladı. Sera gazı salınımının hem ekosistem hem de insan üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirten Yumaklı, “Dünyanın 21. yüzyılın sonuna kadar 4,5 derece daha ısınacağını düşünürsek, bu durum gelecekte karşımıza çıkacak sorunların büyüyerek devam edeceğini gösteriyor” şeklinde konuştu.
İklim değişikliğinin, sadece ormanları değil, tarımsal üretimdeki diğer alanları da ciddi şekilde etkilediğine dikkat çeken Yumaklı, ormanların sürdürülebilir gelişiminin önemine değindi ve bu hususta çaba sarfettiklerini aktardı.
“Yeşil Vatan’a ayrılan kaynak 200 milyar liranın üzerinde”
Yumaklı, ormanların karbon yutakları olarak havadaki karbon miktarını azaltma konusunda önemli bir role sahip olduğunu belirtirken, “Yeşil Vatan’ımıza bugünkü reel rakamlarla ayrılan kaynak, 200 milyar liranın üzerine çıkmıştır. Bu süreçte 8 milyara yakın tohum ve fidan toprakla buluşturuldu. Bu noktada 24,3 milyon hektar orman varlığına sahip bir ülke olarak kayda geçtik” dedi. Ayrıca kırsal kalkınmanın en önemli bileşenlerinden birinin ormancılık sektörü olduğunu ifade eden Yumaklı, son 22 yılda 285 bin aileye 34 milyar liranın üzerinde hibe ve destek sağlandığını dile getirdi. Ormanlardan yalnızca odun değil, odun dışı orman ürünlerinin de önemli ekonomik katkı sağladığını belirtti. Geçen yıl orman ürünleri sektörünün ekonomiye katkısının yaklaşık 1,4 milyar dolar olduğunu kaydetti.
Yaklaşık 2 bin orman parkının vatandaşların hizmetine sunulduğunu hatırlatan Yumaklı, 129 ekoturizm rotasının mevcut olduğunu ve bu sayının 2028 yılına kadar 200’e çıkarılacağını duyurdu. Orman yangınlarının yüzde 85’inin insan kaynaklı olduğuna dikkat çeken Bakan Yumaklı, bu konuda yetenek ve kapasitenin artırılması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin su atma kapasitesinin 27 uçak ve 105 helikopter ile yaklaşık 450 tona ulaştığını belirten Yumaklı, “Arazöz sayımız 3 kat artışla 1766’ya, iş makinesi ise 6 kat artışla 831’e yükseldi. Ayrıca 2 bin 742 ilk müdahale aracı bulunuyor. Toplamda 14 insansız hava aracı ile birlikte Avrupa’da ilk, dünyada da ikinci ülke konumundayız. 184’ü akıllı olmak üzere, 776 kule ile 7 gün 24 saat ormanlarımızı gözetliyoruz. 4 bin 796 yangın havuzunun yanı sıra 25 bin orman kahramanı ve yaklaşık 127 bin gönüllümüz ile ‘Yeşil Vatan’ı korumak adına güçlü bir savunma hattı oluşturmak hedefindeyiz. 3 bin 105 yangın işçisi, 3 bin 477 destek personeli ve 150 mühendisle 8 bin 500 kişilik yeni ekibi ilerleyen aylarda kadromuza katmayı planlıyoruz” açıklamasında bulundu.
“Pek çok ülkeyle ormancılık alanında iş birliği anlaşmaları imzalıyoruz”
Yumaklı, 902 gözlem noktasında ormanları periyodik olarak izlemeye devam ettiklerini belirterek, bu veriler ile risk haritalarının oluşturulduğunu aktardı.
İklim değişikliğiyle mücadelede iklime dirençli ormanların oluşturulmasının kritik bir proje olduğunu kaydeden Yumaklı, “Kuraklığa, zararlılara ve erozyona karşı yerli türlerin kullanıldığı ağaçlandırma projelerinin yürütülmesi önemli. Özellikle dar alanlardaki yağışlar, taşkınların yanı sıra önemli erozyon ve heyelan gibi tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Yangın ya da başka nedenlerle zarar gören ormanların, bir sonraki yıl içinde ağaçlandırılması sağlanıyor; bunun başka bir alternatifi yok. Bu konuda pek çok ülke ile ormancılık alanında işbirliği anlaşmaları imzalıyoruz” dedi.
“Yaklaşık 1 milyon faydalı organizmayı ormanlarımıza salıyoruz”
Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, iklim değişikliğinin su taşkınları, kuraklık ve orman yangınları ile birlikte her geçen gün daha belirgin hale geldiğini vurguladı.
Hazırlıklarının, hem teknik hem de insan kaynağı açısından sürdüğünü belirten Karacabey, Türkiye’deki ormanların yarısından fazlasının 1. ve 2. derecede hassas alanlar olarak değerlendirildiğini aktardı. İklim değişikliğinin ormanları tehdit ettiğini ve zararlı organizmaların sayısının arttığını ifade eden Karacabey, “Biyolojik mücadele amacıyla ülkemizin 54 noktasında her yıl yaklaşık 1 milyon faydalı organizmayı ormanlarımıza salıyoruz. Su kıtlığı nedeniyle ağaçlarımızda stres oluşuyor. Ormanlarımızı sağlıklı tutmaya çalışarak, yangın ve böcek zararlarına karşı daha dirençli hale getirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.