İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından açıklanan, FETÖ’nün güncel yapılanmasına yönelik operasyonla ilgili detaylar, örgütün acımasız ve çıkarcı yüzünü yeniden gözler önüne seriyor.
Operasyon sırasında alınan ifadeler, FETÖ’nün döner restoran zincirinde hisse payı verdiği kişiler arasında daha önce adli süreçlerden geçmiş ancak etkin pişmanlıktan faydalanmayan, “FETÖ’ye bağlı” olan bireyleri tercih ettiğini ortaya koyuyor.
Döner restoran zincirinde, FETÖ ile bağlantısı olmayan kişilerin işe alınmadığı ve gayriresmi hissedarların bulunduğu iddiaları gündeme geldi.
Bu zincirde “müdür veya yönetici olma” vaadiyle işe alınan fakat etkin pişmanlıktan yararlandığı tespit edilince ortaklık verilmeyen R.Ö’nün savcılık ifadesi dikkat çekti. R.Ö, itiraflarında örgüte kazanç sağlamak amacıyla oluşturulan kirli düzeni deşifre etti.
R.Ö’nün ifadesinde, döner restoran zincirinde terör örgütü soruşturmaları çerçevesinde kamu görevinden ihraç edilen bireylerin toplantı yaptıkları ve CİMER’e milyonlarca liralık sermaye artışı şikayetlerinde bulundukları yer aldı.
Kamudan ihraç edilen İ.B. ve A.T’nin, restoranlarda resmi ortaklıkları bulunduğunu kaydeden R.Ö, “Bu şahısların 3-4 ay gibi kısa bir süre içinde hızlı bir şekilde büyümelerini gözlemledim. Yargılanan ve ihraç edilen bu kişilerin bu denli hızlı büyüme sürecini anlamadım.” şeklinde ifade etti.
R.Ö, “Mağazalarda çalışan servis elemanları, kuryeler gibi kişilerin örgütle doğrudan ilişkisi yoktu fakat her şubedeki yönetim kadrosunun bir kısmının ‘mahrem hizmet’ sunduğunu veya ihraç kayıtlarının olduğunu belirtti.
– “GAYRİRESMİ HİSSEDARLARIN OLDUĞUNU FARK ETTİM”
Restoranda çalışırken gayriresmi hissedarların varlığını fark ettiğini belirten R.Ö, şu bilgileri paylaştı:
“Bu tür hissedarlar çoğunlukla ihraç edilmiş kamu personeli ya da ihraç olan mahrem yapı öğrencileriydi. Resmiyette bu kişilerin varlığı yoktu. Çalıştığım mağazada İ.B. ve A.T. resmi ortaklardı. Benim üst düzey yöneticim olan M.A., ihraç edilmiş bir kamu personeliydi. Bu kişinin hakkında yürütülen yargılama sürecinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmadığı için ceza aldığını öğrendim. Yargıtay aşamasında olan dosyası ve bir dönem cezaevinde bulunduğu bilgisini de edindim. Bir gün M.A. bana ‘kaç yıl ceza aldım’ diye sordu. Ben de 1 yıl 6 ay ceza aldığımı söyleyince, ‘genellikle 5 veya 7 yıl ceza alan insanlar oluyor’ diyerek şaşırdığını belirtti. O an için etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığımı ifade etmedim ama, durumumu anladığı belliydi.”
R.Ö, kendisini işe alan ortaklardan E.K’nin örgüt üyeliğinden yargılandığını ve ağır bir ceza aldığını aktardı.
E.K’nin, R.Ö’nün etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığını bildiğini belirten R.Ö, “Örgütle bağlantılı bir arkadaşımın referansıyla garson olarak işe başladım. Daha sonrasında üç farklı şubeden sorumlu olarak görevlendirildim. Arkadaşım beni davet ederken yüzde 5 hisse verilmesinin mümkün olduğunu belirtmişti ama etkin pişmanlık hükümlerini kullandığım anlaşılınca hisse verilmedi, önce baskı yapıldı, ardından işten çıkarıldım.” dedi.
R.Ö, şu bilgileri de ekledi:
“Bana ciro düşüklüğü, iş yerinin dağınık olması ve uygulama sitelerindeki düşük puanlar gibi gerekçelerle mobbing uygulanmaya başlandı. Taahhüt edilen hisse konusunda da hiçbir şey elde edemedim. Daha sonraki bir görüşmede E.K, bunun şaka olduğunu söyledi. Bana teklif edilen hisse, yüzde 5 oranındaydı ve bunun için herhangi bir para konuşulmamıştı. Eğer bu hisse verilseydi bile, gayriresmi olacaktı. E.K’ye neden bu hisseyi almadığımı sorduğumda, kimseye güvenilmeyen birine hisse vermediklerini söyledi.”
Yüzde 5’lik hisse üzerinde kimseye pay verilmediğini E.K’den öğrenen R.Ö, “Mağaza yöneticilerine yine farklı şubelerde yüzde 5’lik pay verilebiliyordu. Ancak tek bir mağazada söz sahipliğinin artmaması ve idari kontrolün kaybolmaması için yüzde 5’lik sınır asla aşılmayacaktı. Bahsettiğim gayriresmi ortaklıklar tamamen güven ilişkisine dayanmaktadır ve resmi olarak şirkete sahip görünen kişilerin de FETÖ ile bağlantısı vardır. Dışarıdan birinin hisse veya franchising açmasına asla müsaade edilmiyordu.” ifadelerini kullandı.
– OPERASYON
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 21 Şubat’ta sosyal medya hesabı üzerinden, Antalya merkezli 31 ilde FETÖ’ye yönelik eş zamanlı düzenlenen Kıskaç-40 operasyonunda, bir döner restoran zinciri üzerinden örgüte finansman sağladığı belirlenen, aralarında kamu personeli olan 10 kişinin de dahil olduğu toplam 353 şüphelinin yakalandığını açıkladı.