Önceki hafta 74,40 dolardan kapanan Brent petrol, pazartesi günü Ukrayna’nın Kazakistan petrolünü taşıyan CPC’ye ait bir istasyona gerçekleştirilen saldırıyla dikkatleri üzerine çekti. Bu gelişme, “ABD’ye tepki” olarak yorumlanınca, petrol fiyatlarında yükseliş görüldü. Brent petrol, bu tarihte 75,12 dolara kadar çıkarak günü yüzde 0,07 kazançla 75,06 dolardan tamamladı. Batı Teksas türü (WTI) ham petrol ise yüzde 1 artışla 71,28 dolara yükseldi.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in özel sektörü destekleyen açıklamaları, dünyanın en büyük petrol ithalatçısı olan Çin’de ekonomik toparlanma umutlarını artırdı. Bu durum Brent petrolü, 18 Şubat’ta yüzde 0,5 artışla 75,45 dolara, WTI’yi ise yüzde 0,6 artışla 71,74 dolara taşıdı.
19 Şubat’ta Avrupa Birliği, Rusya’nın petrol taşımak için kullandığı “gölge filo”ya yönelik yeni yaptırım paketini onayladı. Bu durum Brent petrolün 76,46 dolara kadar yükselmesine neden oldu ve gün sonunda yüzde 0,5 kazançla 75,81 dolardan kapandı. WTI fiyatı ise yüzde 0,6 artışla 72,16 dolara ulaştı.
Perşembe günü Brent petrol, yukarı yönlü hareketini sürdürerek yüzde 4 artışla günü 76,12 dolardan tamamladı. WTI da yaklaşık yüzde 4’lük bir yükseliş göstererek 72,43 dolara çıktı. Ancak, aynı gün ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’in, Rusya ile barış sağlanması için yaptırımlarda bir miktar hafifletmenin masada olduğu yönündeki açıklamaları, fiyatların artışını sınırladı.
Cuma günü ise Bessent’in, Çin’in Ekonomik İlişkilerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Hı Lifıng ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin detayları, iki tarafın ekonomik ilişkilerin önemine vurgu yaptığı yönünde haberlerle aktarıldı. Bu bilgiler arz kesintilerine dair endişeleri düşürdü ve Brent petrol, yüzde 3’e yakın bir düşüş göstererek Ekim 2024’ten beri en sert değer kaybını yaşadı.
Brent petrol, 17 Şubat’tan itibaren başladığı haftayı yüzde 0,7 düşüşle 73,90 dolarda tamamlayarak son beş haftadır devam eden düşüş trendini sürdürdü. Aynı dönemde WTI de yüzde 0,5 azalarak 70,20 dolara geriledi.
“Fiyatlar 74-76 dolar arasında dar bir bantta seyrediyor”
Washington Arap Körfez Ülkeleri Enstitüsü Misafir Öğretim Üyesi Kate Dourian, küresel jeopolitik belirsizliklerin artmasına rağmen petrol fiyatlarının dar bir aralıkta seyrettiğini belirtti.
Dourian, yedek üretim kapasitelerinin fazla olmasının fiyatların istikrarlı kalmasına katkı sağladığını ifade ederek, “Petrol fiyatları 74-76 dolar arasında dar bir bantta kaldı ve düşük volatilite gösterdi. Yatırımcılar, Washington’dan gelen yeni yaptırım ve Rusya-ABD barış görüşmeleri ile ilgili haberleri beklerken, agresif pozisyonlar almak yerine durumu izlemeyi tercih ediyor olabilirler.” şeklinde konuştu.
Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirecek bir anlaşma sağlanması ve Moskova’ya yönelik yaptırımların hafifletilmesi durumunun, petrol fiyatlarını daha da düşürebileceği uyarısını yaptı. Kendisi, “Yaptırımlar hafifletilse de, OPEC+’ın uygulamaları fiyat artışlarını sınırlayacaktır. Ek olarak, ABD eski Başkanı Joe Biden döneminde başlayan yaptırımlar nedeniyle alıcıların alternatif kaynaklara yöneldiği için Rus petrolüne geri dönmeleri zaman alacaktır.” dedi.
“Piyasalarda büyük belirsizlik hakim”
Londra merkezli enerji enformasyon şirketi Energy Intelligence Group’un Petrol Piyasaları Ekonomisti Julien Mathonniere, bu haftaki fiyat artışlarının piyasalardaki belirsizlikten kaynaklandığını vurguladı.
Mathonniere, ABD ve Rusya arasındaki görüşmelerin yeniden başlamasıyla Rus petrolünün Avrupa’ya dönüşünün umut verici bir durum olduğunu belirtti. Bu gelişmenin Brent petrolün varil fiyatını 75 doların altına çektiğini ancak çok geçmeden fiyatların toparlandığını kaydetti.
Ayrıca, AB’nin 16. yaptırım paketini onaylayarak Rus tankerlerine uygulanan yaptırımların genişletildiğini belirtti. Kazaklar ve Chevron’un yaptığı açıklamaların, saldırının etkilerini azaltma çabası içinde olduğunu kaydederken, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nden petrol ihracatının yeniden başlayabileceği olasılığına da değindi. Ancak, Türkiye’nin 1,5 milyar dolarlık tahkim davasının çözülmeden Ceyhan’a petrol akışının onaylanmasının pek olası olmadığını ifade etti. Son olarak, Trump yönetiminin İran petrolüne yönelik yaptırımlarını artırma ihtimalinin bulunduğunu ve bunun fiyatları etkileme potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
Uluslararası veri şirketi Primary Vision Network Enerji ve Ekonomi Analisti Osama Rizvi, OECD ülkelerindeki petrol kaynaklarının azalmış olabileceğini ve Çin’deki talebin toparlanma potansiyeline dikkat çekti. ABD ekonomisinin beklenenden güçlü bir performans sergilediğini ifade eden Rizvi, “Ancak fiyat artışlarını tetikleyebilecek belirgin bir neden bulunmuyor.” şeklinde değerlendirme yaptı.
Rizvi, piyasa oyuncularının yükseliş beklentisinin aksine düşüş eğiliminde olduğunu belirterek, “Petrol piyasalarındaki mevcut düşüş trendi devam ettikçe fiyatların ilerleyen süreçte daha fazla düşeceğine inanıyorum. Bu hafta ekonomik açıdan önemli haberler var ve bunlar süreci etkileyecektir.” dedi.