Fitch tarafından yapılan açıklamada, ABD’nin geçen hafta duyurulan politikası çerçevesinde ticaret ortaklarıyla olan ilişkilerini değerlendirirken, karşılıklı tarife oranlarının yanı sıra katma değer vergileri (KDV), sübvansiyonlar, tarife dışı engeller, döviz kurları ve ücret baskıları gibi pek çok unsuru göz önünde bulunduracağı vurgulandı.
ABD yetkilileri, ticaret ortaklarıyla sürdürülen ilişkilerin devamı için başkana çözüm önerileri sunacak. Değerlendirmelerin 1 Nisan’a kadar tamamlanabileceği ve bu durumun sonrasında ticari eylemlerin önünü açacağı ifade edildi.
KDV’nin de değerlendirmelere dahil edilmesi, ABD’nin bazı ikili ticaret ortakları için öngörülenden daha büyük tarife artışları beklediği anlamına gelebilir. Bu durum, ticaretin yapısını etkileyebilir.
Açıklama, ABD’li ihracatçıların şu anda yüksek tarifelerle muhatap olduğu ve ABD ile ticaret fazlası olan Hindistan gibi gelişmekte olan pazarların, karşılıklı bir ticaret yaklaşımının benimsenmesi durumunda büyük etkiler altında kalabileceğini ortaya koydu. Gelişmekte olan pazarlar ile ABD arasında tarife oranları farkı, genellikle gelişmiş pazarlara kıyasla daha geniş olma eğilimindedir. Bunun yanı sıra, Avrupa’daki pek çok gelişmiş pazarda yüksek KDV oranları, ABD-AB ilişkilerinin daha da kötüleşmesine yol açabilir ve bu durum bu pazarları savunmasız bırakabilir.
DAHA YÜKSEK GÜMRÜK VERGİLERİNİN KÜRESEL BÜYÜME ÜZERİNDE BASKI OLUŞTURACAĞI UYARISI
Açıklamada, ABD’nin agresif ticaret politikalarının, yakın dönemde gözden geçirilecek veya süresi dolacak ticaret anlaşmaları açısından ek zorluklara neden olabileceği belirtildi.
Fitch’in Aralık 2024 Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nda, ABD’nin efektif tarife oranının yüzde 2,3’ten yüzde 8’in hemen altına çıkmasının öngörüldüğü, ancak bu oranlarda önemli bir sıçrama riskinin bulunduğu ifade edildi. Daha yüksek gümrük vergilerinin, küresel ekonomik büyüme üzerinde baskı yaratacağı kaydedildi.
Ayrıca, ABD ticaret politikası ile ilgili belirsizliklerin, ABD talebine doğrudan maruz kalan ülkeler için kredi risklerine yol açabileceği belirtildi. Küresel talebe maruz kalan ülkeler için de dolaylı risklerin devam ettiği ifade edildi.
Tarife oranlarındaki artışın boyutu ve kapsamıyla ilgili belirsizliklerin sürdüğü aktarılırken, ABD’nin tekil ticaret ortaklarıyla müzakere etmeye açık olduğu vurgulandı. Ancak farklı ülkelere uygulanacak farklı tarife oranlarının, evrensel bir tarifeye kıyasla ticaret sapmasına neden olabileceği konusunda dikkatli olunması gerektiği ifade edildi.
