Yeni tasarlanan bu minik drone’lar, arıların hareketlerini ve polinasyon süreçlerini başarıyla taklit edebilen kanatlara sahip. Bir gramdan daha hafif olan bu “böcek drone’ları”, önceki versiyonlarına göre 100 kat daha uzun süre havada kalma yeteneğine sahip. Ayrıca, karmaşık yolları hızlı bir şekilde takip edebiliyor ve etkili bir polinasyon sağlama kapasitesine ulaşıyor.
Önemli geliştirmeler yapıldı
MIT araştırmacıları, yenilikçi minyatür robotların 17 dakika boyunca havada kalabildiğini bildirdi. Uçuş süreleri ve dayanıklılıkları artırmak amacıyla, robotun kanatlarına nanotüp elektrotları ve elastomerlerden yapılmış yapay kaslar entegre edildi. Önceki modellerde sekiz kanatlı tasarım kullanılırken, artık daha verimli çalışan dört kanatlı bir sistem benimsendi.
Mini-Robot sürüleri mümkün
Uzmanlar, gelecekte bu robot böceklerin sürüler halinde çalışabileceği umudunu taşıyor. Bu tür gelişmeler, geniş tarla alanlarının, iç mekan çiftliklerinin ve seraların polinasyonunu koordine etmek amacıyla kullanılabilecek olan sürülerin oluşturulmasına olanak tanıyabilir.
Araştırmacıların değerlendirmelerine göre, sürüler halinde hareket eden “robot arılar”, tarımda çevreye zarar vermeden verimliliği artırmak noktasında önemli bir adıma işaret edebilir.
Farklı kullanım alanlarına da uygun
Uçabilen minik robotların, polinasyon dışında birçok başka kullanım alanına da sahip olması bekleniyor. Bunların başında, insansız hava araçlarının ulaşamadığı dar alanların denetlenmesi geliyor. Robotlar, üzerine yerleştirilen mikro kameralar sayesinde, dar çatlaklar veya geçilmesi zor noktaların izlenebilmesini sağlayabiliyor.
Doğal tozlaşmaya alternatif gerekli mi?
Biyolojik Çeşitlilik Merkezi, kelebekler, arılar ve kuşlar gibi doğal polinatörlerin sayısının her yıl azaldığını vurguluyor. Bu durumun başlıca nedenleri arasında pestisit kullanımı ve kentsel genişleme öne çıkıyor.
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin verilerine göre, 187 arı türü nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya. Bu durum, arıların sağladığı ekosistem hizmetlerinden yararlanan bitkileri ve dolaylı yoldan insanları da olumsuz etkileyebilir. Kentleşme ve iklim değişikliğinin hızla sürdüğü günümüzde, doğal polinasyona alternatif veya yardımcı sistemlerin geliştirilmesinin önemi, sektör uzmanları tarafından sürekli vurgulanıyor.