Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Başkent World yayınında güncel meseleler üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Fidan, ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasından bu yana uluslararası sistemin temellerinin yeni bir “Amerikan perspektifiyle” sorgulandığını vurguladı. Trump’ın dünya genelinde “şok dalgaları” yarattığına dikkat çekti.
Bakan, Trump’ın ABD’nin mevcut düzeninden “daha fazla ne alabileceği”ni sorguladığını belirterek, “Onlar için ABD, verdiğinden daha azını alıyor. Bu bağlamda tüm ilişkileri, ekonomiyi, ticareti, teknolojiyi ve güvenliği sorguluyorlar.” şeklinde konuştu.
Avrupalı aktörlerin “yeni gerçeklerle” ilgili ciddi kaygılar taşıdığını ifade eden Fidan, bu durumun geçici olduğuna dair bir umutlarının bulunduğunu söyledi.
Eğer bu kaygılar gerçekleşmezse alternatiflerin ve önemli meselelerin gündeme gelmeye başladığını aktaran Fidan, “Yeni bir güvenlik yapısının nasıl kurulabileceği? Ekonomik yapı ile nasıl ilerlenmeli? Avrupa, ABD’ye olan bağımlılığını nasıl azaltabilir? Mevcut zorluklar karşısında nasıl bir yol haritası izlenebilir?” sorularının tartışıldığını vurguladı.
Bu soruların Avrupalıların kendilerine sorduğu büyük sorular olduğuna değinen Fidan, bunun geçici bir durum olduğunu ve tüm dünya için bir uyanış çağrısı olarak gördüğünü belirtti.
Fidan, Avrupalıların Ukrayna, Orta Doğu ve ABD’nin Avrupa’dan çekilme olasılığı gibi konular üzerinde yoğunlaştığını, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde “güvenilir ve güçlü bir ortak” olarak değerlendirildiğini aktardı.
Fidan, Türkiye’nin Suriye, Irak ve diğer bölgelerde terörizm ve istikrarsızlık gibi sorunlara karşı etkili bir liderlik sergilediğini ve güvenilir bir müttefik olduğunu belirtti.
Ukrayna Meselesi
Trump’ın Rusya-Ukrayna Savaşı’nda “hemen bir ateşkes” talep ettiğini hatırlatan Fidan, olası bir barış planının zorlu ancak denemeye değer olduğunu ifade etti.
Savaşın yol açtığı ölümler ve yıkımların büyüklüğüne dikkat çekerek, “Türkiye, Ukrayna’da barışa katkıda bulunmak ve ülkenin yeniden inşasına destek olmak için her türlü role istekli ve hazır.” dedi.
Fidan, öncelikle uygulanabilir uzun vadeli bir barış planına ihtiyaç olduğunu aktararak, “ABD yönetimi, Avrupalılar ve biz; olası ateşkes ve barış planının farklı yönleri üzerinde çalışıyoruz. Kısa vadeli ateşkes ihtiyacını, uzun vadeli stratejik kaygılarla birleştirmek çok önemli.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin ateşkes görüşmelerine katılma niyetinde olduğunu ifade eden Fidan, ABD’nin ilk görüşmeleri yaptığını ve planlama sürecinde olduğunu belirtti.
Fidan, ABD’li yetkililer arasında düzenlenen toplantılarda planın oluşturulma aşamasında bir izlenim edindiğini açıkladı.
Avrupalıların Ukrayna konusunda masada olamama ihtimalini anladığını ve bunun haklı endişelerini yansıttığını belirten Fidan, Türkiye’nin sürecin bir parçası olması gerektiğini vurguladı.
Fidan, Avrupalıların bazen Türkiye’nin de masada olması gerektiğini dile getirmediklerini belirterek, “Bizim yakın çevremizde gerçekleşen bu savaşta, iki tarafla yakın bağlarımız var ve Türkiye birçok aktörden fazlasını sunabilir.” dedi.
“İdeal bir durumda Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü korumak isteriz. Ancak şu an savaş dönemindeyiz; ve ne yazık ki bu durum bazı acı seçimler yapmayı gerektiriyor.” diyen Fidan, bu seçeneklerin masada olduğunu ifade etti.
Fidan, tüm tarafların “ateşkes için önceliklerin ne olması gerektiğini” sorguladığını, iki tarafın da farklı hedefleri ve endişeleri olduğunu, ABD arabuluculuğunun tarafları bir araya getirmekte yeterli olup olmayacağının ele alındığını aktardı.
Suriye’deki Durum ve Terör Örgütleriyle Mücadele
Fidan, ABD’li mevkidaşı Rubio ile Suriye’deki durumu tartıştıklarını belirterek, ABD’li yetkililerin şu anda kendi politikalarını geliştirmekle meşgul olduklarını söyledi.
Suriye’nin yeni yönetiminin zor sorunlar üzerinde çalıştığını ve terör örgütü PKK/YPG’nin işgallerini durdurma konusunda önceliklerinin bulunduğunu ifade etti. “Bu durum, hem Suriye hem de Türkiye’nin, Irak ve Kürtlerin çıkarları için hayati bir önem taşıyor.” dedi.
Fidan, PKK’nın “çok amaçlı bir terör örgütü” olduğunu vurgulayarak, “Bu örgüt sadece Türkiye’yi değil, İran’ı, Irak’ı ve Suriye’yi de hedef alıyor. Bu nedenle hep birlikte bu virüsten kurtulma zamanının geldiğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
DEAŞ ile Mücadele
Terör örgütü DEAŞ’ın yeniden ortaya çıkmaması için bölgedeki ülkelerin birlikte hareket etmesinin önemine dikkat çeken Fidan, Türkiye’nin böyle bir platform önerdiğini hatırlattı.
Fidan, istihbaratın önemine dikkat çekerek, yapılandırılmış bir mekanizma kurulmasının gerekliliği ve bunun sadece DEAŞ ile değil, sınır güvenliği konusunu da kapsayacak şekilde iyi bir başlangıç olabileceğini aktardı.
“Terör sorununu çözme” amacıyla bölgeye yapılan müdahalelerin başka sorunlara yol açtığını belirten Fidan, bu tür sıkıntıların önlenmesi için bölgesel sahiplenmenin önemine vurgu yaptı.
Gazze’deki Ateşkes
Fidan, bölgedeki gelişmelerin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze’deki ateşkesi sürdürme niyetinin olmadığını ortaya koyduğunu ifade etti. “Netanyahu, tüm rehineleri aldıktan sonra maalesef savaşı yeniden başlatmayı düşünüyor.” dedi.
Fidan, ABD Başkanı Trump ve yönetiminin Gazze’de yeni bir soykırımı önlemekle yükümlü olduğunu vurguladı; aksi takdirde Trump’ın seçim kampanyasında dile getirdiği savaşları durdurma niyetinin boşa gideceğini belirtti.
Her iki tarafın müzakerecilerinin, ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçiş için gerekli detayları çözmesini umduğunu belirten Fidan, “Önümüzdeki iki hafta bu açıdan büyük önem taşıyor.” dedi.
Yapay Zeka ve Türkiye
Fidan, Türkiye’nin yapay zeka alanındaki durumu üzerine yorum yaparak, “Hükümet olarak yapay zekanın potansiyelinin farkındayız.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilgili bakanlıklara bu alanda yoğun çalışma talimatı verdiğini belirten Fidan, “Savunma sanayi alanında yerli şirketlerle birlikte, diğer ülkeler ve yabancı şirketlerle ortak girişimlerde bulunmaya açığız.” şeklinde konuştu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı’nın bu konuda bir plan üzerinde çalıştığına dikkat çeken Fidan, “Uluslararası düzenlemelere ihtiyaç var; bu nedenle konuyu yakından takip ediyorum.” dedi.
Bakan Fidan, Çin ve ABD’nin yapay zeka alanındaki konumunu yakalamanın zor olduğunu ancak bunun sadece Türkiye’nin sorunu olmadığını, Avrupa’nın da benzer sorunlarla karşılaştığını belirtti. Fidan, “Belki de alternatif olarak yapay zeka geliştirmek için ortak bölgesel veya uluslararası bir pakt içinde olmalıyız.” şeklinde konuştu.