Uluslararası Ticaret Odası (ICC) Genel Sekreteri John Denton, Dubai’de düzenlenen 12. Dünya Hükümetler Zirvesi’nde AA muhabirinin sorularına yanıt verdi.
Küresel ekonomide ve ticarette yaşanan dalgalanmaların sürekli olduğunu belirten Denton, son zamanlarda belirgin bir artış yaşandığını ve ekonomik politikaların alışılmışın dışına çıktığını ifade etti.
Denton, ABD Başkanı Donald Trump’ın ülke ekonomisini büyütme arzusu bulunduğunu, ancak tarifelerin bazı karmaşık yönleri konusunda zorluk yaşadıklarını söyledi. “Örneğin, tarifelerin fentanil meselesine nasıl katkı sağlayacağını anlamakta güçlük çekiyoruz. Her ülkenin yasa dışı göçü kontrol etme hakkı olduğunun farkındayız, fakat tarifelerin bu sorunu çözmekte en etkili yol olduğu şüpheli.” şeklinde konuştu.
Denton, tarifelerin uygulanma biçiminin ve ülkelerin bu konudaki tepkilerinin belirleyici olacağını vurguladı ve şu değerlendirmede bulundu:
“1930’lardaki gibi bir durumla karşı karşıya değiliz. O dönemde ABD’nin küresel ekonomideki hâkimiyetinin ve ticaret akışlarındaki öneminin etkisiyle korumacı politikalar ortaya çıkmıştı. Şu an ise ABD, küresel ticaretin yalnızca yüzde 13’ünü temsil ediyor ve bu nedenle tek başına bir ticaret savaşına yol açamaz.”
Ancak diğer ülkelerin reaksiyonlarının, küresel ticaret savaşının patlak vermesinde önemli bir rol oynayabileceğine dikkat çeken Denton, her iki faktörün etkileşimlerinin kritik olduğunu kaydetti. Bu yaklaşımın esasen güç ve üstünlük arayışına dayandığını, bu sebeple liderler düzeyinde iletişimin şart olduğunu da belirtti.
Denton, Kanada ve Meksika liderlerinin karşılıklı tarifelerin kendi ekonomilerine ciddi bir etkisi olacağının bilincine vardığını ifade ederek, tarafların misillemeden kaçınarak pozitif bir sonuç elde ettiklerini aktardı.
– “ABD-ÇİN REKABETİNDE TARİFELERİN ETKİSİ SINIRLI”
Çin’e uygulanan tarifelerin fentanil meseleleriyle ilişkisini de ortaya koyan Denton, “ABD’nin, Çin ile olan büyük ekonomik rekabetinde tarifelerin hiçbir üstünlük sağlamayacağı açıktır. Bu üstünlük, yenilikçi ve üretken bir ekonomik modelle elde edilebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Denton, Trump’ın Amerikan yerli üretimini artırma isteğinin anlaşılır olduğunu, ancak tedarik zincirlerinin sekteye uğramasının ABD ekonomisine zarar verebileceğini vurguladı.
ABD Başkanı Trump’s’ın çelik ve alüminyum ürünlerine genel gümrük vergisi uygulaması kararını hatırlatan Denton, bu tarifelere karşı oluşacak reaksiyonların ekonomik sonuçlarının dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Denton, Avrupa Komisyonu’nun karşılıklı tepki vermeye hazır olduğu mesajını ileterek, “Politik bir yanıt verilmesi gerektiğini kabul ediyoruz ama alternatif yollar da mevcut. Bu durum açıkça güç temelli bir yaklaşım sergiliyor ve bu nedenle liderlerin doğrudan görüşmeleri şart.” dedi.
– AVRUPA, REKABET SORUNLARIYLA YÜZLEŞİYOR
ABD’nin Avrupa Birliği (AB) üzerindeki potansiyel gümrük vergilerini de değerlendiren Denton, AB’nin bu meseleyle başa çıkmada en büyük zorluğunun rekabetçilik eksikliği olduğunu vurguladı.
Denton, AB’nin mevcut siyasi ve ekonomik meseleleri ele alarak rekabetçiliği artırma fırsatı yakalamış olmasının olumlu bir gelişme olabileceğini belirtti.
AB için olası tarifelere karşı bir diğer zorluğun “birlik içinde kalmak” olduğunu ifade eden Denton, “Her zaman bir bölünme riski mevcut. ABD, AB ülkelerine farklılıklar uygulayabilir; bu nedenle birlik olmak son derece önemli.” dedi.
Sözlerine devam eden Denton, rekabetçi olmayan bir AB’nin hem Avrupa vatandaşları hem de dünya için olumsuz bir sonuç doğuracağını belirtti ve AB’nin, daha fazla rekabet edebilmesi adına gerekli reformları yapmak için bir fırsat değerlendirmesi gerektiğini vurguladı.
– “KANADA, TÜRKİYE’NİN STRATEJİSİNDEN DERS ÇIKARMALI”
Denton, Türkiye’nin ABD’nin gümrük tarifelerinden ortaya çıkabilecek risklere karşı hazırlıklı olması gerektiğini ifade etti.
Ayrıca Türk özel sektörünün inovatif ve güçlü bir yapıya sahip olduğunu belirten Denton, “İnşaat ve hizmetler sektörü gibi bazı başarı hikayelerini incelediğimizde bu gerçeği gözlemliyoruz. Türkiye’nin AB yönelimi olsa da, Orta Doğu ve diğer bölgelerdeki stratejik konumu büyük öneme sahip.” dedi.
Denton, Orta Doğu’da normalleşme ve ekonomik fırsatlara odaklanmanın Türkiye için büyük avantajlar sağlayabileceğini dile getirdi. Özellikle Türk iş dünyasının pazar çeşitliliğine yönelik gösterdiği çabaların Kanada için örnek teşkil ettiğini de sözlerine ekledi.