Bakan Kacır, Doha’da düzenlenen Sürdürülebilir Ekonomik Kalkınma için Sanayi Ortaklığı Yüksek Komite Toplantısı’na katıldı. Toplantıya Türkiye, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Fas, Mısır, Ürdün ve Bahreyn’den mevkidaşlar iştirak etti.
Kacır, konuşmasında, bu girişimin sürdürülebilir ekonomik büyüme ve çeşitlilik açısından önemli bir rol üstlendiğini, bölgesel barış ve istikrara da katkı sağlayacağını ifade etti. “Bu işbirliği sayesinde Türkiye, hedeflediğimiz yüksek katma değerli sanayi yatırımları açısından önemli bir çekim merkezi olacak.” dedi.
Bakan Kacır, Türkiye’nin bu ortaklık içerisindeki yerinin tüm üye ülkeler için önemli faydalar sunacağına dikkat çekerek, “Türkiye, dirençli ve hızla büyüyen ekonomisi, iş dostu politikaları ve stratejik pazar erişimi ile önemli fırsatlar sunmaktadır. Türkiye, 4 saatlik uçuş mesafesinde 1,3 milyar kişiye ve 28 trilyon dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşmamızı sağlıyor. AB Gümrük Birliği sayesinde, Türkiye’de üretilen ürünler bu pazarlara gümrük vergisi olmadan girebiliyor.” şeklinde konuştu.
Kacır, Türkiye’nin güçlü üretim altyapısı, dinamik iş gücü ve gelişmiş lojistik ağı sayesinde çok uluslu şirketlerin Ar-Ge merkezleri, tasarım birimleri ve lojistik merkezleri için tercih edilen bir bölgesel merkez haline geldiğini belirtti. Türkiye’nin ekonomik büyüme performansına dikkat çeken Bakan, 2023 itibarıyla ülke ekonomisinin Satın Alma Gücü Paritesine (SAGP) göre dünyanın en büyük 12 ekonomisinden biri olduğunu vurguladı.
Küresel ekonomik zorluklar karşısında Türkiye’nin gösterdiği direnç, ülkenin ekonomik gücünü açık bir şekilde ortaya koydu. Kacır, “Küresel değer zincirlerine entegre olma yeteneğimiz sayesinde hem ihracat ürünlerimizi hem de pazarlarımızı çeşitlendirebilmişizdir. Bu da sürdürülebilir ekonomik büyümeyi garanti altına aldı. Geçtiğimiz yıl ihracatımızın yüzde 41’i orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünlerinden oluştu.” diye ekledi.
2024 yılı itibarıyla Türkiye’nin 262 milyar doları aşan bir ihracat rekoruna ulaştığını ve bu rakamın yüzde 94,1’inin sanayi ürünleri olduğunu belirten Kacır, “Bu başarı, güçlü lojistik ağı ve stratejik ticaret anlaşmalarımızın bir sonucudur. AB Gümrük Birliği üyeliğimize ek olarak, 23 ülke ile Serbest Ticaret Anlaşmaları imzalayarak Türkiye’yi küresel bir yatırım merkezi haline getirdik.” şeklinde ifade etti.
Bakan, Türkiye’nin tarım, ilaç, tekstil, madencilik ve kimya gibi kritik sektörlerde güçlü üretim kapasitesine sahip olduğunu belirterek, önemli işbirliği fırsatları sunduğunu vurguladı. Türkiye’nin 2,2 milyon üretici ve 30 bin tarım şirketi ile dünyanın önde gelen tarım üreticilerinden biri olduğunu da sözlerine ekledi.
Kacır, Türkiye’nin 169 ülkeye 12 binden fazla ilaç ürünü ihraç ederek 2,2 milyar dolarlık bir pazar değerine ulaştığını ve hazır giyim ile tekstil sektörlerinde küresel sıralamada altıncı sırada yer aldığını belirtti.
Bakan Kacır, Türkiye’nin 694 milyon tonluk nadir toprak elementleri rezervi ile Çin’den sonra dünyanın en büyük rezervine sahip olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, Türkiye’nin dünya doğal taş rezervlerinin yüzde 40’ının kendi topraklarında bulunduğunu ve bu durumun küresel madencilikte kritik bir rol üstlendiğini ifade etti.
Bakan, Türkiye’nin 55 milyar dolarlık kimya sektörü ithalatıyla önemli bir pazar konumunda olduğunu ve bu alanda ittifak üyeleriyle işbirliği fırsatlarını değerlendirmek istediğini belirtti.
Kacır, Türkiye’nin ortaklık kapsamındaki projelere aktif katılım sağlamayı amaçladığını dile getirirken, Türk iş dünyasının bu girişime büyük ilgi gösterdiğini ve önümüzdeki dönemde Türk firmalarının daha fazla projede yer alacağını ifade etti.
Rekabetçi küresel ortamlarda bölgesel işbirliğinin önemi giderek artmaktadır. Kacır, “Sanayi Ortaklığı Entegrasyonu, doğal kaynaklarımızı, yetenekli iş gücümüzü, büyük iç pazarımızı ve güçlü altyapımızı birleştirerek bölgemizin küresel rekabet gücünü artırmada kritik bir rol oynayacak.” dedi.
Sanayi Ortaklığı’nın teknoloji odaklı projelere yönelmesini gerektiğini vurgulayan Bakan, dijital dönüşüm, yarı iletkenler, çip üretimi ve yapay zeka gibi alanlarda işbirliği potansiyeline dikkat çekti.
Kacır, TÜBİTAK BİLGEM gibi kurumların sanayiye yönelik ileri teknoloji çözümleri geliştirdiğini ve bu alandaki deneyimlerinin ortak ülkeler için önemli bir işbirliği fırsatı sunduğunu belirtti.
Toplantının sonunda, Katar ve Türkiye bakanları “Sürdürülebilir Ekonomik Kalkınma için Sanayi Ortaklığı” katılım belgesini imzaladı.