Bakan Kacır, İstanbul’da gerçekleştirilen teknoloji zirvesinde Türkiye’nin katma değer oluşturma çabasının önemine dikkat çekti.
HIT-30 kapsamında kamuoyuna yeni müjdeler sunmayı planladıklarını ifade eden Kacır, “Bu ay içinde 2,5 milyar doların üzerinde yeni yatırım açıklayacağız.” şeklinde konuştu.
Mevcut durumda 7 milyar dolara yakın bir yatırım sürecinin sonuna yaklaştıklarını belirten Kacır, bu sürecin 2,5 milyar dolarlık kısmını bu ay içinde duyurmayı hedeflediklerini kaydetti. BYD’nin, dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi olduğunu belirten Kacır, Türkiye’de gerçekleştirilecek bu yatırım fırsatlarının her iki taraf için de büyük fırsatlar sunacağına inandıklarını dile getirdi.
Kacır, Togg’un Türkiye için büyük bir değer taşıdığını ifade ederek, “Küresel yatırımlar, ekosistemimizi geliştiriyor fakat kritik teknolojilerin milli şirketler tarafından geliştirilmesi Türkiye için eşsiz kazanımlar sağlayacaktır. Bu durum, Togg’un sadece bir otomobil markası değil, mobilite ekosisteminin geliştirici bir aktörü olması gerektiğini düşündürüyor.” dedi.
Ankara’da Togg tarafından kurulan ‘Trutek’ araştırma merkezinde 300’e yakın nitelikli mühendis bulunduğunu ve bunların yarısından fazlasının savunma sanayinde deneyim kazanmış mühendislerden oluştuğunu vurgulayan Kacır, bu mühendislerin otonom araç teknolojilerine yönelik projeleri için de destek sağladıklarını belirtti.
“Türkiye’ye büyük ölçekli küresel yarı iletken üretim üssü kazandıralım”
Kacır, HIT-30 proje kapsamında çip teknolojilerine yönelik bir çağrı yaptıklarını, Türkiye’deki yetenekleri vurgulayarak yürütülen çalışmalara dair bilgi verdi.
TÜBİTAK’ta akıllı mühimmatların foto dedektör çiplerinin geliştirilip üretildiğini aktaran Kacır, yeni bir üretim tesisi kurma çabası içinde olduklarını da ekledi.
Ayrıca, sensör teknolojileri ve otomotiv ile beyaz eşya gibi sektörler için kullanılabilecek çiplerin üretimi için uluslararası işbirliği projeleri yürütüldüğünün altını çizen Kacır, Türkiye ile Katar işbirliğinde yatırım sürecinin devam ettiğini söyledi.
Kacır, Türk özel sektörünü bu kapsamda iş birliği yapmaya davet ederek, “Gelip bu konuda birlikte çalışalım, Türkiye’ye büyük ölçekli küresel yarı iletken üretim üssü kazandıralım.” ifadesinde bulundu.
Batarya teknolojilerinin enerji depolama sistemleri açısından önemli olduğunu vurgulayan Kacır, Türkiye’nin mevcut 30 gigavatlık güneş ve rüzgar kapasitesini 120 gigavata çıkaracağı süreçte bataryalı enerji santrallerinin kritik bir rol oynayacağını belirtti.
Kacır, enerji depolama konusunun mobilite için de hayati olduğunu ifade ederek, batarya üretimine yönelik HIT-30’da önemli destekler sağladıklarını aktardı.
Gelecek süreçte HIT-30 kapsamında yeni çağrılar yapacaklarını belirten Kacır, hiper ölçek veri merkezlerine yönelik mevzuatın önemine dikkat çekti. Türkiye’de bulut teknolojilerini daha ileri bir seviyeye ulaştırmayı hedeflediklerini dile getiren Kacır, bunun hiperölçek veri merkezi yatırımlarını hızlandıracağına inandıklarını ekledi.
“Dünyada büyük değişim ve dönüşümler yaşanıyor”
Dijital ve yeşil dönüşüm alanındaki çalışmalara dair bilgiler aktaran Kacır, “2028’de yüksek teknoloji ihracatında 20 milyar doları hedefliyoruz ve Türkiye’nin bu alandaki yolculuğuna devam etmesi için gereken adımları atmayı sürdüreceğiz.” dedi.
Dünyada büyük değişimler yaşandığını ve teknolojinin bu değişimlerin merkezinde yer aldığını kaydeden Kacır, teknopark, AR-GE ve tasarım merkezlerinde yürütülen çalışmalara ve insan kaynağına dair bilgi vererek, Türkiye’nin küresel üretim gücü olduğunu vurguladı.
Bakan Kacır, Türkiye’nin beyaz eşya sektöründe Avrupa’da bir numara, dünyada ise ikinci büyük üretici olduğunu belirtti. Ticari araç üretiminde de Avrupa’nın lideri olduklarını ifade eden Kacır, güneş paneli üretiminde de aynı başarıyı sergilediklerini söyledi.
Türkiye’nin savunma sanayisindeki kendi geliştirdiği ürünlerle dünyada dikkat çektiğini ifade eden Kacır, yerli sistemlerin payının %80’lere ulaştığını ve Avrupa Birliği’nin bu alandaki dışa bağımlılığının %80 civarında olduğunu belirtti.
“Türkiye, insansız hava araçlarında küresel pazarın yüzde 68’ini elinde tutuyor”
Kacır, Türkiye’nin insansız hava araçlarında küresel pazarın %68’ini elinde bulundurduğunu ve 50’ye yakın ülkeye ihracat yapıldığını belirterek, “Bu başarıyı diğer sanayi ve teknoloji alanlarına da taşımalıyız.” dedi.
Türkiye’nin savunma sanayi atılımının, terörle mücadelede kendi ürünlerinin geliştirilmesini zorunlu kıldığına inandığını ifade eden Kacır, kamunun bu dönüşümdeki rolüne dikkat çekti. Orta yüksek teknolojide 90 milyar dolarlık, yüksek teknolojide ise 9 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaştıklarını belirten Kacır, bu rakamların Türkiye için yetersiz olduğunu vurguladı.
Kısa zamanda güneş hücreleri ve rüzgar türbinlerine yönelik yatırımların başlatılacağını belirten Kacır, elektrikli araçların otomotiv sanayi açısından önemine vurgu yaparak, bu alanda Türkiye’nin ihracat lokomotifi olduğunu kaydetti. Türkiye’nin, 2022 yılında 37 milyar dolarlık bir ihracata ulaştığını belirten Kacır, bu dönüşümü fırsata çevirmek için inovatif teknolojilere yatırım yapılması gerektiğini ifade etti.
Türkiye’de 13 üreticinin bulunduğunu ve bunların 8’inin büyük küresel markalar olduğunu dile getiren Kacır, mevcut teknolojik gelişimleri desteklediklerini ve yeni oyunculara Türkiye’de üretim yapma fırsatları sunduklarını belirtti.