1. Haberler
  2. Gündem
  3. Deprem Davalarında Yeni Gelişmeler ve Açıklamalar

Deprem Davalarında Yeni Gelişmeler ve Açıklamalar

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bakan Tunç, Habertürk ekranında gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un sorularına cevap verdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ta yaşanan depremlerle ilgili yargı sürecine dair ifadeleri hakkında konuşan Tunç, toplamda 3 bin 522 dosyada işlem başlatıldığını, 1,491 dosyanın iddianamesinin hazırlandığını ve davanın açıldığını aktardı.

Tunç, deprem soruşturmalarının 2 bin 31’inin sürdüğünü, 2 bin 578 dosyada bilirkişi incelemelerinin tamamlandığını ve raporların oluşturulduğunu belirtti. Şu an 248 kişinin tutuklu olduğunu, 1,036 kişi hakkında ise adli kontrol uygulandığını ifade etti. Tutuklular arasında yalnızca müteahhitlerin değil, yapı denetim sorumluları ve fenni mesulların da yer aldığını vurguladı. Bu kişilerin, onay verme veya yapı üzerinde değişiklik yapma gibi rolleri olduğuna dikkat çekti.

Tunç, kamu görevlilerine yönelik soruşturmalarda bilirkişi raporunun alınmasının ardından İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni talep edildiğini açıkladı. Gelen izinlerin gecikmesinin, bilirkişi incelemesi sonuçlarının beklenmesinden kaynaklandığını dile getirdi. Eğer bilirkişi raporunda kamu görevlisinin kusuru olduğu sonucuna varılırsa, hemen soruşturma izni isteneceğini belirtti. Ayrıca, bu süreçte bazı belediye başkanlarının da yargılandığını ve Nurdağı Belediye Başkanı’nın tutuklu olduğunu hatırlattı.

“YENİ BİLİRKİŞİ HEYETİ OLUŞTURULDU”

Tunç, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde meydana gelen yangında hayatını kaybeden 78 kişiyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulduğunu bildirdi. Daha önceki heyetten farklı olarak, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden 8 kişilik tarafsız bir ekibin görevlendirildiğini ve raporlama sürecinin sürdüğünü aktardı.

Bu olay üzerinden politik bir söylem geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Tunç, gerçeğin ortaya çıkmasını ve bunun kime zarar verirse versin sorgulanması gerektiğini belirtti. Tunç, öte yandan bazı kişilerin, konunun kendilerine dokunmasına karşı çıktığını savundu. “Olayların henüz yargıya intikal etmediği durumlarda suçlamalarda bulunmak doğru değil.” dedi.

Tunç, sürecin gelişimine ilişkin, gelecek bilirkişi raporuna göre savcılığın yeni gözaltılar ve tutuklama kararları alabileceğini ifade etti. Şirket yetkilileri ile ilgili mal varlıklarına tedbirler konulduğunu da dile getirdi.

“BİR YORUM YAPMAM DOĞRU OLMAZ”

Bir gazetecinin Ekrem İmamoğlu’na yönelik davaların siyasi olup olmadığına dair sorusunu yanıtlayan Tunç, bir Adalet Bakanı olarak bu mesele hakkında yorum yapmasının doğru olmadığını vurguladı. “Tüm süreçler kamuoyunun gözü önünde gerçekleşiyor; dolayısıyla siyasi olup olmadığına dair bir yorumda bulunmak olanaksız.” dedi.

Tunç, İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’le ilgili sözlerine yönelik yürütülen soruşturma hakkında da açıklamada bulundu. Savcıyı hedef alan hakaret içeren sözlerin yargı tarafından değerlendirileceğini belirtti ve “Hakaret etmenin sonuçları olacaktır.” dedi.

Tunç, İmamoğlu’nun İstanbul Adliyesi önünde yaptığı basın açıklamalarını eleştirerek, “Yargı bir soruşturma başlatmışsa ifadeyi vermek zorundasınız. Ancak bunu bir şova dönüştürmek yargıyı etkileyemez.” dedi.

“YETKİYLE İLGİLİ HUKUKİ BİR PROBLEM SÖZ KONUSU DEĞİL”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile ilgili soruşturmanın İstanbul’da yürütülmesi üzerine konuşan Tunç, yetkiyle ilgili hukuki bir sorun bulunmadığını açıkladı. “Soruşturma nereye başlatılırsa başlatılsın, yetkili olan makam süreci başlatabilir.” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt’a yönelik yürütülen soruşturma hakkında da konuşan Tunç, basın yoluyla işlenen suçlarda geniş bir yetki kapsamı olduğunu kaydetti.

Tunç, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın tutuklanmasına yönelik olarak yapılan telefon görüşmelerinin izinsiz ifşasının Türk Ceza Kanunu’na aykırı olduğunu belirtti. Tutuklamanın bir tedbir olduğunu hatırlatan Tunç, suç işleyen herkesin kanunlar önünde eşit olduğunu dile getirdi.

Ayrıca, Gezi Parkı soruşturmasında Ayşe Barım’ın tutuklanmasının sebepleri hakkında da görüş bildiren Tunç, “Eğer bilgi ve delil varsa, dava açılabilir. Zaman aşımı yoktur.” ifadesini kullandı.

TEĞMENLERE “SİLAHLI KUVVETLERDEN AYIRMA” CEZASI

Tunç, Kara Harp Okulu’ndaki yemin töreninin ardından başlatılan disiplin soruşturmaları hakkında bilgi verirken, bu süreçte kural ihlali yapıldığına dikkat çekti. “Törende yemin mevzuata uygun yapılmış ancak sonrasında eski metinle bir gösteri düzenlenmiştir.” açıklamasında bulundu.

Tunç, bu durumun disiplin suçu teşkil ettiğini ve Yüksek Disiplin Kurulu’nun kararının yargı denetimine açık olduğunu ifade etti.

CHP’li belediyelere yönelik yapılan soruşturmalar hakkında da konuşan Bakan Tunç, yargının her türlü suçlamayı araştırmakla yükümlü olduğunu ve burada partiyse bir ayrım gözetilemeyeceğini vurguladı.

Deprem Davalarında Yeni Gelişmeler ve Açıklamalar
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin