Milli İstihbarat Akademisi, Cumhuriyet Dönemi’ne ait önemli bir belgeyi modern zamanlarla yeniden buluşturdu. 1928 yılında hazırlanan “Casuslardan Korunma” adlı kitapçık, o yıllarda artan istihbarat faaliyetleri kapsamında halkı bilinçlendirmeyi amaçlıyordu. Türk milletini, yabancı istihbarat servislerinin açık ve örtülü operasyonlarına karşı daha duyarlı hale getirmek hedefiyle kaleme alınan bu çalışma, dönemin tehdit algılarını ve karşı istihbarat stratejilerini günümüze taşıyor. “Casuslardan Korunma” isimli bu eser, özellikle casusluk faaliyetlerinin toplum içinde yaygınlaştığı bir dönemde, halk ve ordu için önemli uyarılar içermekteydi.
TOPLUMSAL BİLİNÇ İÇİN BİR REHBER
Kitapçığın sade bir dille yazılması, geniş kitlelere ulaşma hedefini taşıyordu. Bu rehber, sadece bilgilendirme amaçlamanın ötesine geçerek, halkın yabancı servislerin istihbarat çabalarına karşı direncini artırmayı ve kritik bilgilerin yanlış ellere geçişini engellemeyi amaçlayan bir iletişim kampanyası niteliği de taşıyordu. Dolayısıyla, kitabın amacı, toplumda istihbarat bilincini artırmak ve halkı bu alanda daha donanımlı bir hale getirmek olarak ön plana çıkıyor.
Milli İstihbarat Akademisi, bu tarihi kaynağı yeniden yayımlayarak, hem geçmişin ruhunu anlamamıza yardımcı oldu hem de bu mirası gelecek nesillere aktarmış oldu.
MİA tarafından yayına hazırlanan çalışma, “Casuslardan Korunma” kitabının çevrim yazısının yanı sıra, konuyla ilgili bir giriş metni ve ek okuma parçaları da içermektedir. Tüm bu içerikler, istihbarat alanıyla ilgili bilgi birikimini artırmak amacıyla tasarlanmıştır.
“CASUSLARDAN KORUNMA” KİTAPÇIĞINDAN BAZI DİKKAT ÇEKİCİ KESİTLER
Kitapçıktan bazı dikkat çekici kesitler ise şöyle:
Sual- Birinci ve ikinci kısımlarda casus ve boşboğazların nasıl adam olduklarını iyice anladın mı?
Cevap- Evet efendim, çok iyi anladım.
S- O halde bunlara karşı ne yapmak lazımdır?
C- Boşboğazların ağzını tutmak, casusların haber almak için hazırlayacakları tertibatları bozmak lazımdır.
S- Arkadaşlarından birisi böyle boşboğazlık yapmak isterse ne yaparsın?
C- Yapmaması için birkaç defa tenbih ederim; eğer dinlemezse derhal zabite malumat veririm.
S- Bir insan boşboğazlık yapmamak için ağzını nasıl kapamalıdır?
C- Gerek bildiğini gerekse yalan yanlış işittiği sözleri hiçbir yerde söylememek suretiyle ağzını kapamalıdır.
S- Casuslara karşı nasıl davranırsın?
C- Efendim, bunlarla uğraşmak çok güçtür. Eski hikayelerde işittiğimiz gibi yedi başlı su aygırı var imiş, işte casuslar da buna benzer. Bir kafasını kesersek yerine bir kafa daha türer. Bunun için bu gibilerle ancak hükümetimizin yaptığı muntazam teşkilatla karşı gelinebilir.
S- Sizlere hiçbir vazife düşmez mi?
C- Evet efendim. Yalnız biz askerler değil, bütün memleket halkı da casuslarla ilgilenmelidir. Herkes, memleketi hakkında duyduğu iyi veya kötü her şeyi derhal haber vermelidir. Bir adam casus olduğundan şüphe ediliyorsa hemen yakalayıp asker ise zabitine, başı bozuk ise polise teslim etmelidir.