Bakan Tekin, NTV canlı yayınında eğitimle ilgili gündemi değerlendirdi ve soruları yanıtladı.
“Milli Eğitim Akademisi’nin ülke genelindeki yapılandırması nasıl olacak? Eğitim uygulama merkezleri sistemi hayata geçecek. Bu merkezler tek bir yerde mi açılacak yoksa illerde veya bölgesel olarak mı faaliyet gösterecek?” sorusu üzerine Tekin, Akademi’nin uzun yıllardır gündemde olduğunu ifade etti.
Tekin, Milli Eğitim Akademisi’nin ekim ayında yasalaştığını hatırlatarak, 1 Ocak itibarıyla Akademi ve ilgili kurulların resmen oluşturulduğunu ve çalışmaların sürdüğünü belirtti.
Bakanlığa bağlı hizmet içi eğitim merkezlerinin uygun altyapıya sahip olanlarının Akademi’ye dönüştürüleceğini bildiren Tekin, “Ayrıca, kamuya veya bakanlığa ait uygun özelliklere sahip yapıları Milli Eğitim Akademisi’ne dönüştürmek üzere planlama yapıyoruz. Her ilde mutlaka olacak diye bir kural yok. Başlangıçta 30 civarında ilde kurulum yapmayı düşünmüştük, şu an bu noktada çalışmalar sürüyor. 1 Eylül itibarıyla da faaliyete geçmesini umuyoruz.” dedi.
Akademi’deki eğitimin 14 ay süreceğini aktaran Tekin, öğretmen adaylarının bu sürecin büyük bir kısmını uygulamalı derslerde geçireceğini vurguladı.
Bakan Tekin, “Artık öğretmen adaylarımızı KPSS ile değil, ÖSYM ile birlikte organize ettiğimiz Akademiye Giriş Sınavı ile istihdam edeceğiz. Bu yıl ilki 13 Temmuz’da yapılacak. Sınav sonuçlarına göre, ihtiyaç duyduğumuz öğretmen sayısı kadar akademiye alım gerçekleştireceğiz. Aday öğretmenleri asgari ücretin biraz üzerinde bir ücretle almış olacağız. Bu kişiler devlet memuru değil, öğretmen adaylığı sürecini tamamlamak üzere görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız. Derslerin bir bölümü teorik olacak. Teorik derslerin ardından öğretmen adayları bir sınava girecekler. Başarılı olanlar uygulama eğitimi aşamasına geçecekler. Uygulama eğitiminde ise çoklu değerlendirme mekanizması uygulanacak.” şeklinde konuştu.
2024 KPSS ile son bir kez öğretmen ataması yapılacağını ifade eden Tekin, yeni süreçle atamaların yapılacağını açıkladı.
“ÇOK BAŞARILI OLACAKLARI BİR ZEMİN OLUŞTURMAK İSTİYORUZ”
Tekin, “Eğitim fakülteleri ile Akademi’deki eğitim arasındaki fark nedir? Adaylar eğitim fakültesinde görmediği neyi görecek?” sorusuna, üniversitelerin lisans programlarında daha çok akademik eğitim verildiğini belirtti.
Akademi’nin, akademik eğitim yerine okullarda uygulanacak programlar üzerine odaklanacağını söyleyen Tekin, çocuklara öğretmek istenen konulara yoğunlaşacaklarını vurguladı.
Akademi’deki uygulama merkezlerinde personel bakımından üniversitelerle iş birliği içinde olacaklarını söyleyen Tekin, “Üniversitelerden ders vermek veya geçici görevlendirme ile akademilerimizde görev alacak arkadaşlarla iş birliği yapacağız. Buradaki esas hedefimiz öğretmen adaylarının uygulama kısmını daha yoğun bir şekilde alarak, mesleğe başladıklarında yabancılık çekmeden başarılı bir zeminde çalışmalarıdır.” ifadesinde bulundu.
Akademi’de başarılı olan adayların atanacağını, puan üstünlüklerine göre tercih yapacaklarını belirten Tekin, ihtiyaç duyulan öğretmen kadrolarının hangi okullarda olduğunu ilan edeceklerini ve başvurulara göre yerleştirme yapılacağını açıkladı.
“ADİL BİR BİÇİMDE SINAVLARIMIZI, MÜLAKATLARIMIZI YAPTIK”
Tekin, “Son atamalarda mülakatta mağdur olduğunu iddia edenler var. 20 bin öğretmen alımı kapsamında sürecin devam ettiğini ve itirazlar hakkında ne düşündüğünüz?” sorusuna, sürecin başında torpilin işlemediği bir mekanizma oluşturacaklarını ifade etti.
Mülakat sürecindeki önlemler hakkında bilgi veren Tekin, şunları kaydetti:
“Sonuçları ilan ettik, atamaları yaptık. İdare hukukunu bilen biri olarak, herhangi bir düzeltmeyi kendi inisiyatifimle yapamam. Bunun için bir hukuki kanıt gereklidir. Şu an itiraz eden arkadaşlar notları ve atamaları gözden geçirmek istiyor. Bu, hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Alınabilen tüm tedbirleri uyguladık. Hatalar varsa, bunlar ancak itiraz yoluyla değerlendirilebilir. Ama burada, torpil, adam kayırma gibi durumlar söz konusu değildir. Hiçbir kişinin hakkını yemeyiz. Bu, Cumhurbaşkanımızın da talimatıdır. Adil bir biçimde sınav ve mülakat süreçlerimizi gerçekleştirdik.”
“KAPATMAYA VARAN YAPTIRIM YETKİMİZ VAR”
Bakan Tekin, özel okul ücretlerini de kapsayan yönetmelik değişikliği hakkında, 12 bin özel okuldan 22’sinde kamuoyunu rahatsız edecek fiyatların bulunduğunu aktardı.
Özel okullarda hizmetin kalitesine göre bir fiyat ödendiğini belirten Tekin, farklı kategorilerde okullar bulunduğunu ve ödenen miktar ile alınan hizmet arasında fark olabileceğini dile getirdi.
İlk kez yapılan hizmet sözleşmesinde bakanlığın denetleme yetkisinin bulunmadığını kaydeden Tekin, “Yetkimiz şudur; hizmeti satın aldığınızda, hizmeti verenin her yıl ne kadar fiyat artışı yapabileceğini yönetmelikle düzenliyoruz, bu artış enflasyon artı yüzde 5 olarak belirlendi. Eğer enflasyon düşerse, yönetmelik üzerinde değişiklik yapmamız gerekecektir. Ancak mevcut durumda bu şekildedir.” dedi.
Bu yılın başlarında yapılan bir yönetmelik değişikliğinde, eğitimle ilgili temel unsurların ek hizmet sözleşmesinin bir parçası olarak kabul edildiğini belirten Tekin, “Özel okul temsilcileri ile bu konuları gündeme getirdik. 12 bin özel okul içinde yanlış uygulamalar olabilir. Yanlış uygulama tespit edilirse, bunu bize bildirin; müfettişlerimizle inceleme yaparız. Ağır cezai yaptırımlarımız mevcut; aynı suç iki kez işlendiğinde, idari para cezası, üçüncüde ise kapatmaya kadar gidebilir.” açıklamasında bulundu.
“BUNUN ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAYI DOĞRU BULMUYORUM”
Bakan Tekin, depremin ardından 6 Şubat tarihinde yaklaşık 9 bin 935 dersliğin kullanılamaz hale geldiğini ve bu okullarda ders yapılma imkanı kalmadığını aktardı. Yıkılmış olan veya yıkılması gereken okulların durumunu vurguladı. Ayrıca, güçlendirme çalışmalarıyla 5 bin civarında dersliği yeniden eğitim-öğretime kazandırdıklarını belirtti.
9 Eylül 2024 tarihinde 7 bin 497 yeni derslik yapımının faaliyete geçmiş olacağını ifade eden Tekin, bu kapsamda “Bize düşen görev, ilelebet eğitim için gereken derslikleri sağlamak. Bu yıl 12 bin 321 dersliği tamamlayacak ya da ihalesini yapacağız.” şeklinde bilgi verdi.
“BAŞKASININ HAK VE HÜRRİYETİNİ ENGELLEMEMEK KOŞULUYLA KULLANILABİLİR”
Tekin, demokratik hukuk devletlerinde temel hak ve hürriyetlerin anayasa ile güvence altına alındığını belirtirken, eğitim haklarının da anayasal bir hak olduğunu ifade etti.
Sendikal özgürlüklerin de anayasayla güvence altına alındığını vurgulayan Tekin, “Ancak unutulmamalıdır ki, temel haklar bir başkasının hakkını engellememe koşuluyla kullanılabilir.” dedi.
“BU OKULLARIN EĞİTİM-ÖĞRETİMLERİNE DEVAM ETMELERİNİ ARZU EDİYORUZ”
Bakan Tekin, Heybeliada Ruhban Okulu ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Lozan Anlaşması ile Türkiye’de yaşayan azınlıkların dini eğitim haklarının güvence altına alındığını aktararak, benzer durumun Batı Trakya Türkleri için de geçerli olduğunu söyledi.
Yunanistan ile gerçekleştirilen görüşmelerde Batı Trakya Türklerinin eğitim haklarına odaklandıklarını ifade eden Tekin, Türkiye’deki azınlık okullarının eğitim haklarını güvence altına almayı sürdürdüklerini belirtti. “Bu okulların eğitim-öğretim hayatına devam etmelerini arzu ediyoruz. Heybeliada’da süreç farklı işliyor. Orayla ilgili ziyaretlerimizi gerçekleştirdik ve ilgili muhataplarımızla görüşmelerimiz devam ediyor.” diye ekledi.